Geçtiğimiz ay Antalya'da dokuzuncusu düzenlenen Türk Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi'nde, gebelik boyunca ultrason kontrollerinin ülkemizde gereksiz yere fazla yapıldığı vurgulandı.
Star Gazetesi'nden Özlem Yurtçu'nun haberine göre, jinekologların “steteskobu” haline gelen ultrasonun özellikle gebelik kontrollerinde dikkatli kullanılması gerekiyor. Ultrasonun anne veya bebeğe herhangi bir zararının olup olmadığı henüz bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış olmasa da fetüsün incelenmesi sırasında oluşan ısının, bebeğin kalbinde olumsuz etkilere yol açabileceği düşünülüyor. Bu noktada, ultrason uygulama süresinin de “dakikalar” bazında sınırlandırılması gerekiyor. 17-22 Mayıs tarihleri arasında Antalya'da düzenlenen 9. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi'nde konuşan Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İdil, dernek olarak ilk hedeflerden birinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sezaryen oranını düşürmek olduğunu belirterek “Türkiye'de sezaryenle doğumu genel olarak eğitim durumu yüksek aileler istiyor. Sezaryen ülkemizde yüzde 48'lerde. Sağlık Bakanlığı ile yapacağımız çalışmalarla bu oranı 2012 yılında yüzde 35'lere düşürmeyi hedefliyoruz" dedi.
DAKİKALAR BİLE ÖNEMLİ
Amerika başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde anne karnındaki bebeğin ultrasonla takibinin sınırlı sayıda yapıldığını belirten TJOD Genel Sekreteri Prof. Dr. Cansun Demir ise Türkiye'de ultrason kontrolü sayısının dünya standartlarının üzerinde olduğuna dikkat çekerek “Ultrason incelemesi sırasındaki ısı artışının hangi dönemlerde hangi biyolojik etkilere neden olabileceği konusu kesin değil. Domuzlarda yapılan bir çalışmada yoğun olarak 2 dakikadan uzun süreli uygulamanın 2,5 derece ısı artışına neden olduğu görülmüş. Fetal dokunun ısı artışına hassasiyeti konusu tam anlaşılmış değil. Ancak genel yaklaşım 1,5 derecelik artışın zararı olmayacağı yönünde. Şayet ultrason 5 dakika süreyle uygulanır ve 4 derecelik ısı artışından fazlasına neden olunursa zararlı” dedi. Prof. Dr. Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: ABD'de gebelik dönemindeki ultrason kontrolleri için sadece üç kez ödenek alabilirsiniz. 11-14. haftada ense kalınlığına, 18-22. haftada anatomik gelişime ve gebeliğin son döneminde de bebeğin ters gelip gelmediğine bakılır. Ses dalgası olduğu içinultrasonun bilinen bir zararı yok. Bizi asıl ilgilendiren konu, inceleme sırasındaki ısı artışı.
GENÇ KADINLARIN KORKULU RÜYASI
TJOD İkinci Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş da genç yaştaki kadınları kilo vermekten ve çocuk sahibi olmaktan alıkoyan Polikistik Over Sendromu (PCOS) ile ilgili bilgiler verdi. Prof. Dr. Tıraş, PCOS'un her beş kadından birini etkilediğini, nedeninin tam olarak bilinemediğini tedavisinin de belirtilere yönelik planladığını anlatarak sözlerini şöyle tamamladı: PCOS mu şişmanlığa, yoksa şişmanlık mı PCOS'a yol açıyor; bu hala muamma. Sendrom tipik olarak genç kızlarda ve genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkıyor. Adet düzensizliği, yağlı ve sivilceli cilt yapısı, tüylenme ve kilo artışı gibi belirtilerle seyreden PCOS tedavisindeki en önemli ve birinci basamak, kilonun kontrol altına alınması ve hastaya kilo verdirilmesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder