İsim:

Email: *

Mesaj: *

İsim:

Email: *

Mesaj: *

29 Kasım 2012 Perşembe

Ailenizle Birlikte Alışverişe Bekleriz

Her anne çocuğu için en iyisi olsun ister, onun için en iyisini düşünür.  Çocuğunun mutlu ve sağlıklı olması için çabalayan anneler elbette alışverişte de en iyisini seçecektir. Tabii, babaları da unutmayalım...

Peki, ya anne-baba olmadan öncesi? Annelerin dilinden en iyi anlayan alışveriş kulübü unnado.com, ebeveyn olmaya doğru giden yolu bakın nasıl anlatmış!

Türkiye’de tüm anne, baba ve çocuklara özel hizmet veren alışveriş kulübü unnado.com; çocukların mutluluğunu en az anneleri kadar düşünüyor. Hep daha iyisi olsun diye,  çocuklarınızın uykusundan sağlığına kadar tüm ihtiyaçlarını düşünen unnado.com’a  Facebook’tan bağlanabilir, hızlı ve kolay bir şekilde üye olup gönlünüzce alışveriş yapabilirsiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

5. Ayımızdan Fotolar :)





5. Ay "Uyku Düzensizliği"


Erteleye erteleye ancak bugüne nasip oldu Melis ile biriktirdiklerimizi paylaşmak.. Ara verince aslında çok şey de kaçıyor, bloğumdan uzak kaldığıma da üzülüyorum. İnsanların nasıl vakti olmaz derdim ama olmuyormuş gerçekten, bebişinizle evde nasıl hızla geçiyor zaman. O uyuduğu zamanlarda da ya ben de uyuyorum ya da evde bekleyen ufak tefek işlerime vakit ayırıyorum. Anneliğe hemen alışıveriyor insan, öğrenilecek birşey değil derler ya, ne kadar doğru bir bebek doğunca bir anne de doğar sözü. Birden herşeyi biliveriyorsunuz:)

Melis’imiz artık hızla büyüyor, uzattıklarımızı tutuyor, kendi kendine dönüyor, kahkaha atıyor, haraketleri daha da çoğaldı, beraber eğlenmeye başladık kısaca:) Ne zaman tutacak, ne zaman gülecek bakacak derken, hepsi bir bakmışsınız olmuş, şimdi de ne zaman kendi kendine oturacak, ne zaman anne-baba vs. bişeyler diyecek diye beklemekteyiz. Sürekli bebeklerinin fotolarını videolarını çekip, olağanüstü birşeymiş gibi gösteren anlatanları garipserdim biraz, şimdi biz aynısıyız:) Deli gibi foto video çekip, baksanızaaaa ne yaptı diye gösterip duruyor, sürekli izliyoruz. Ayrıca gün içinde sürekli çığlıklar atıyor, doktora sorsam mı diye düşünüyorum, kesin gülecek bana ama abartı derecede bu durum:) Elinden birşeyi aldığımızda ağlıyor, hatırlıyor, yabancılıyor ve daha çok şey, gelişimine şahit olmak o kadar heyecanlı ve güzel ki, tarifsiz. Dışarıda gezdiğimizde ondan keyiflisi yok, etrafa bakıp duruyor, eskisi gibi pusete koyunca hemen uyumuyor ama bir başka eve gittiysek, huysuzluk dizboyu. Evimizi istiyor, defalarca nasıl eve döndüğümüzü bilemedik, çünkü beslenmeyi reddediyor, ağlıyor, epeyce huzursuz oluyor, eve gelince keyfi yerine geliyor, bir de onu soyunca:)Bayılıyor çıplaklığa, yaz bebeği ondan mıdır bilemedim:)

Uyku düzenimiz bu sıralar biraz değişti, dişlerden midir acaba, geceleri sık uyanıyor ve sürekli elleri ağzında, ellerinin ağzında olması durumu 3. ayda başlamıştı, şimdi herşeyi tutabildiği için ne bulsa ağzında kuzunun:)diş kaşıyıcısı aldık belli ki kaşınıyor fena şekilde, erken gelecek galiba bizim dişler. Uykusuz anneler sitesindeki yöntemleri de okudum ancak hala sallayarak uyutuyoruz. Bu konu sebebeiyle içim çok rahat değildi, bazıları sakın alıştırma derken, bazıları alıştıysa iyi diyordu. Etrafa sürekli soruyordum nasıl uyutuyorsunuz diye, o kadar değişik ki her bebeğin isteği. Açıkcası gece uyanan ya da sabah çok erken uyanan bebeğiniz sallayarak uyuyorsa öyle bir sallıyorsunuz ki, bazen ayağımda tutup öyle uyuduğumu da itiraf etmeliyim. Bu yüzden ben  işteyken annem rahat etsin, kimi zaman akşamları da babası uyutabilsin diye bir hamak aldım, çok rahatlattı bizi, çünkü ayakta sallayınca kitleniyorsunuz ve hiçbirşey yapamıyorsunuz. Hamağı aldığımızdan beri haftasonları sabah babası uyutuyor ve ben bir-iki saat uyuyabiliyorum:):)

Beni çok huzursuz eden bir durum vardı ki o da düzeldi sanırım. Ben tortikolis ameliyatı geçirmiştim doğuştan (bilmeyenler için boyun eğriliği). Doğustan olması dolayısıyle doktorumuza sormuştum, o da belirttiğin iyi oldu deyip muayene etmişti ancak bir sorun yok dedi. Fakat benim içim hiç rahat değildi, sürekli Melis’in boynunu düzeltip duruyordum, hatta doktor araştırdım bebek ortopedistine götürecektik ki duruşu düzeldi, yine de bu ayki kontrolümüzde yine soracağız. Bu kadar takılmamın sebebi, bendeki rahatsızlığı da bebekken farkedememiş o dönemde doktorlar ve 12 yaşımda ameliyat olmak zorunda kalmışım ve çok kritik bir ameliyat, felç olma riski taşıyan. Bebeklikte farkedilirse ameliyatsız tedavi edilebiliyor. Neyse kötü enerjiler yaymayayım diyerek konuyu artık kapattım, bizimkiler çok sıkılmıştı zaten kuruntu yapıyorsun diyorlardı.                              

5. ayımızı bitiyoruz ve bu ay meyve suyu gibi ek birşeylere başlayacağız sanırım. Şükür ki kilomuz, boyumuz herşey çok iyi gidiyor, bu zamana dek sadece anne sütü beslemiş olmanın huzuru ve mutluluğu da var, daha ne olsun değil mi.

Herşey iyi de bu ay, yani 11 Aralık itibarıyle işe başlıyorum. Melis anneannesiyle vakit geçirecek gündüzleri, annesi de çalışacak ve ona süt getireceeeek. Bu zamana dek 3 kez, o da birkaç saat Melis’i anneannesine bırakıp dışarı çıkmışlığım var. Hatta annem arada bizde kaldığında Melis’i uyuturken bana da git sen uyu ben ilgilenirim der, ben diğer odada bir türlü uykuya dalamam, defalarca kalkıp bakarım. Şu durumda onu tam gün bırakmak, koklayamamak, emzirememek nasıl olacak içim sızlıyor. Anlatmaya gerek yok bu hisleri yaşayanlar çok çok iyi bilir ama nasıl alışacağım merak ediyorum. Düşünmüyor değilim işimden vazgeçmeyi, birkaç yıl sonra belki tekrar başlamayı ancak düşününce de, mesaim 5’te bitiyor, süt sağabileceğim bir ortam var, iş ortamım şartlarım iyi, en güvendiğim anneannesiyle kalacak bebişim, hem de ona benden iyi bakan, ilgilenen, yorulmak bilmeyen, onunla saatlerce sıkılmadan eğlenen canım annemle. Cuma günleri süt iznim olacak, annem 4 gün bizde kalacak, biz de Melis’i bırakıp almak ile çok yorulmayacağız bu durumda. Aslında şimdiden düşünmek, karar vermek erken, yaşayıp göreceğiz, dualarım herşeyin çok iyi gitmesi yönünde. Süt sağamayacak olsaydım ya da mesai saatlerim geç bitseydi, annem bakamayacak olsaydı hiç şüphesiz herşeyi bırakırdım.

Geçtiğimiz yazılarda Dalan Roxy’den bahsetmiştim size. Maalesef bu deterjan bize alerji yaptı, Hacı Şakir toz deterjanı değiştirdiğimize pişman olduk. Şu an biraz geçti ama tavsiye üzerine memnun kaldığınız başka bir ürünü değiştirirken düşünün derim. Bu sebeple yazıyı da kaldırıyorum, önermediğim birşeyi yayınlamak istemediğimden..

Melis dönmeye başladığından beri ona Tiny Love’ın oyun halısından aldık, inanılmaz faydalı olduğunu düşünüyorum çünkü bebeğiniz üzerindeki oyuncaklara erişmek için uğraşıyor, haraketleri gelişiyor ve hızlanıyor. Müzikli, aynalı, oyuncaklı, diş kaşıyıcılı bir halı. Salonumuz oyun odası halini almış oldu böylece:) Sözkonusu kendi canınız olunca hiçbirşey gözünüze gelmiyor.

Daha yaşayacağımız çok şey var, önerilerinizi bekliyorum. Gerçi yazmak istediğim birçok konu vardı aklımda ama işe başlayınca daha kaliteli vakit ayırabilirim umarım bloğuma.

Sevgiler.