16 yıla
sığdırılan paylaşım, anı, sevgi, dostluk, kardeşlik. . Evet bu kavramlar benim
can dostlarım Tuğba ve Eda için.. Dostluk kavramına benim gibi bakanlar
anlayacaktır, anlatmakla ifade edemeyeceğim bir bağ, zamanla büyüttüğümüz
kocaman ailemiz ve dahası; onları hayatımın merkezinden ayıramayışımın
sebepleri arasında. .
Muhakkak bu
uzun hikaye içerisinde keyifsiz dönemleriniz oluyor, ya da tam tersi çok mutlu
sıkı sıkı bağlı olduğunuz, sanırım en önemlisi zamanın size çok şeyi öğretmesi
ve ilişkinizin değişmemesi.
Hayat bizi
güzel ortak noktalarda, ortak deneyimlerde birleştirdi kimi zaman. İlk evliliği
ben yaptım, bir yıl sonrasında Tuğba, onun bu özel gününün yıllar öncesinde
kararlaştırdığımız gibi şahidi bendim, imzayı atarken ve yanyana fotoğraf
çekilirken nasıl titrediğimi ve hislerimi dün gibi hatırlarım. Sonrasında
Eda’yı kattık bu kervana. Minik kuzularımızın dünyaya gelme sırası böyle
olmadı, önce Ali Sarp’ımız katıldı aramıza, ilkti, bilmediğimiz hisleri onunla
yaşadık, coşkuluyduk, heyecanımız dinmedi uzun süre. Sonrasında Melis’im geldi
ve 20 Ağustos itibarıyle de İsmail Efe.. Eda’nın artık ilk önceliği, canı,
minik mucizesiyle tanıştık. Anne olduk, büyüdük, daha sabırlı, şevkatli, daha
yakın olduk !
Hiç
unutmayacağı, hala etkisinden çıkamadığı bu hikayeye şahit olmak, en yakınında
olmak yaşadığım en özel deneyimlerdendi. Ben bile etkisinden kurtulamadım
ki, onun yaşadıklarını tahmin
edemiyorum. Hislerim taze iken yazmak istedim..
Tuğba
hamileliğinin son dönemlerinde yaşadığı sıkıntılar ve Ali Sarp’ın hemen gelmek
isteyişi sebebiyle: ) sezeryan ile doğum yaptı. Önceki yazılarımdan bilirsiniz, ben de Melis’in
kafasının ters durması, son ana kadar pozisyon değiştirmemesi sebebiyle
epidural sezeryan ile doğum yaptım. Eda’dan çok ümitliydik, inşallah normal
doğum yaşar ve kolay geçerdi dualarımız. Süreç de öyle ilerledi.
40 hafta
doldu ama minik paşamızın keyfi yerindeydi ki gelmeye niyeti yoktu. Geç olmadan
gün kararlaştırıldı, suni sancı verilecek, normal doğum başlatılacaktı. Suni
sancı verildi, ancak acı eşiği o kadar yüksekti ki, doktorların dediğine göre,
zor aşamaları çok kolay geçiriyordu Eda. Sancı odasında eşinin hemşire olan
akrabası (kendisi bir melek) ve ben de vardım. Teyzesi ve kızkardeşleriyle sıra
ile eşlik ediyorduk ona. Yanında olmazsam dışarda dokuz doğururdum herhalde.
İlk saatler sıkıldık bile, bir an önce gelsin diyorduk. Saat 13:00’ten sonra
başladı aslında herşey.. Bunları normal doğum yapacak olanları korkutmak için
söylemiyorum. Bakış açısı ile ilgili aslında, doğumu bir travma, kabus olarak
görenlere ne deseniz boş, ama ben mucizevi bir olay olarak görenlerdenim. Ki
bence zaten insan ne yaşayacağını bilmeli, normal doğum sancılı bir süreç ama
doğal olanı bu, sonrasında rahat ediyorsunuz, doğum sürecinde yaşayacaklarını
bilmeli insan..
Suni sancı
dozu yükseltildikçe ağrılar da şiddetlenmeye başlamıştı. Lavanta yağının bu
aşamada birazcık rahatlatıcı olduğunu duymuştum, zamanında almıştım, yanımda
getirdim, arada bununla da beline masaj yapıyorduk. Belirli aralıklarla muayene
yapılıyordu. Yürümesi için yardım ediyorduk. Sancılar şiddetlenince yardımcı
olmak güçleşmeye başladı. Yapılacak birşey yoktu, yanında olmaktan başka. Bu o
kadar çaresiz bir his ki, yardım isteğine karşı birşey yapamamak. Geçici
olduğunu, dayanması gerektiğini, aynı gün kuzucuğunu kucağına alacağını
söylemekten başka yapılacak birşey yoktu.
Dayanılmaz sürece girince, epidural
anestezi yapılmasını istedi, ancak 3 kişi birden vazgeçirmek için elimizden geleni
yaptık.. Sancı esnasında haraket ederse sonuç kötü olabilirdi biliyorsunuz.
Sancı aralıkları da değişmişti, sancı kesildiğinde yapacağız diyordu doktor ama
hiç içime sinmemişti açıkcası. Bu aşamadan sonra biraz daha dayansın istedik ki
yarım saat sonrasında bebeğin geldiğini söylediği an, kollarımızdayken, doğum
odasına uğurladık.. Bekleyiş, merak, heyecan, karışıktı hislerimiz. 16:15
civarı paşamızı gördük, yarım saat içinde de Eda çıktı. Çıkarken videoya
çektiğimdeki o son bakışı içimi iyice sızlattı. Yorgunluk, mutluluk,
duygusallık son aşamadaydı gözlerinde.. Emzirme aşamasına geçtiğini görünce
hafiflemiştim ancak.
Efe’cik şans
ve bereket getirsin güzel ailesine, hep mutlu olsunlar, huzurlu mutlu bir bebek
olsun, geceleri uyanmasın, gazı olmasın, bir sürü sütü olsun: ), ileride iştahlı bir
çocuk olsun gibi dileklerim var onlara, sizi çok seviyorum !!!
Not:
Aşağıdaki
doğum videosunu sıkılmadan, sonuna kadar izlemenizi istiyorum !..
Konuyla ilişkili olunca paylaşmak istedim, geçenlerde izledim, çok etkileyici !
Konuyla ilişkili olunca paylaşmak istedim, geçenlerde izledim, çok etkileyici !
Sevgiler.