İsim:

Email: *

Mesaj: *

İsim:

Email: *

Mesaj: *

23 Ağustos 2012 Perşembe

Büyüksün Fisher-Price ;)

Melisim ile ilk bayramımızı geçirdik, çok gezdiğimizi söyleyemem ama yine de keyifliydi..

Sabahları çok erken uyanıyoruz, geceleri ise karnımız acıkınca hemen yanıbaşımdaki sepetinde mıkır mıkır oynaşıyor Melisko:) Ama o kadar tatlı oluyor ki, özellikle geceleri onu emzirmek, gözlerimden uyku aksa da tarif edilmez bişey..
Bazen geceleri de uyumuyor, uykuya deli düşkün biri olarak bu durum hoşuma gitmese de, çaresiz kalıp yatağın ortasına aldığımız miniğimiz, masum masum bakıp arada gülücükler saçınca... :)

Geleyim asıl konuya, Melis ilk zamanlar emzirdikten sonra kendi kendine uyuyordu ama sonraları yerine bırakınca huysuzlanmaya, ilgilenmeyince de ağlamaya başladı, e biz de kucağımızda hafif hafif sallayarak uyutmaya başladık. Hatta sallanmasın kendisi uyumaya alışsın diye, beşiğin sallanan aparatını çıkarmıştım ancak yeniden taktık. Etrafta herkes o kadar farklı şeyler söylüyor ki, hepsine uymaya kalksanız işiniz zor. Kimi sallamadan uyumaz bebek, yapacak bişey yok derken, kimi bırak ağlasın, bir ağlar iki ağlar sonra alışır kendisi uyumaya diyor ki ben ufacık ağlamasında onu kucağıma almadan asla yapamıyorum, dolayısıyle bu seçenek benim için zor. Bir de alıştırmışsın yandın diyenler var, bunlar sinir olduklarım:) Alıştırmakla alakası olduğunu düşünmüyorum çünkü, bebeğiniz kucağınızda olmak istiyor aksi durumda içli içli ağlıyorsa tabi ki onu kucağınıza alıp, sıcaklığınızı hissettirmeli, sakinleştirmelisiniz. Ben de hem Melis'im keyif alsın, hem bana da işlerim için vakit kalsın diye düşünerek Fisher-Price'ın aşağıdaki ürününün siparişini verdim. (http://www.kirazbaby.com). Şu an alıştı mı sevdi mi tam anlayamıyoruz ama emzirdikten sonra hafif uyku moduna geçince yatırıyoruz, sallanarak kendi kendine uyuyor:) Müzikli de, ayrıca otomatik sallama hızları var, manuel uğraşmıyorsunuz. 
Umarım sever ve gün içinde işlerim olduğunda vakit geçirir diyorum..




15 Ağustos 2012 Çarşamba

Süt Mevzuu !!!


Süt Mevzuu !

Doğum öncesi, hamilelik döneminde süt ve emzirme konusunda hiçbirşeyi merak etmedim, okumadım, sormadım desem yalan olmaz. Şimdi anlıyorum ki asıl konumuz buymuş! Herkesin geçtiği yollardan biri, acaba yetiyor muyum endişeleri, ne yesem artar, daha da fazla olsun, ne kadar süre emzirmeliyim gibi birçok şeyi merak etmeye fakat araştırmaya fırsat bulamamaya başladım. Etraftan duyduklarım ve doktorumuzun önerdikerine saldırmaya başladım resmen.

Öncelikle kuru dut arayışına girdik, mevsim dolayısıyle bulamadık önce, tam bu sırada bir arkadaşımız ziyarete elinde Çanakkale’den gelen has erik kompostoları, gerçek organik kuru incirler, kuru dutlar, bitki çayları ile geldi, gözlerim parladı ve nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim, ki hala ne desem az. Öyle makbule geçti ki ve o kadar değerliydi ki hepsi, birçoğunu tükettim bile:) Kuru dutlarım bitince koşa koşa Malatya Pazarı’ndan yenilerini almaya gittik.

Hurmanın süt artırdığına dair inanışlar var, e ramazan ayı malum evden hurma eksik olmayınca, aklıma geldikçe tüketmeye başladım.

Dereotunu sevmem ama çok etkiliymiş bu da, sabahları peynir ile yemeye çalışıyorum.
Tahin helvasını da test ettim, deneyin:) 

Kuru incirden kendimce reçel yaptım, süper değil ama fena olmadı:)  Çekirdekli kırmızı üzüm de yenmeli, özellikle çekirdekleri faydalıymış..

Hipp ve Humana’nın çaylarını içiyorum, rezene, melisa gibi karışık bitki çayları da var bunları kaynatıp içmek daha iyi aslında, arada yapıyorum.

Yeşillik ve baklava da süt yapar diyorlar, düzenli olmasa da yemeye çalışıyorum.

Normalde bayıla bayıla yediğim ama hamileyken nefret etme derecesine yaklaştığım bulgur ile yeniden haşır neşir olmaya başladık, herşey süt için:) 

Daha aklıma gelmiyor, sizin önerileriniz varsa çok sevinirim. Yenilerini öğrenirsem çok mutlu olurum, uygulamaya hazırım.

Ayrıca süt üşütmek ve süte geçenler ile ilgili derin araştırmaları olanlar varsa da paylaşır mısınız. Mesela saç boyası, herkes farklı birşey diyor, internette de net bilgi yok, emzirirken de bitkiselle mi devam etmeli? Süt üşütmek diye birşey var mı gerçekten? Özellikle bunu duymaktan bıktım desem:) Melis ne zaman birazcık kussa, ya da vs. sütünü üşüttün deyip, soğuk su bile içirmeyen bir annem var:)  
Eskiler doğru der gerçi değil mi, inanmak mı lazım. Canım annem, sen gel bizimle kal yeter ki..

..Ve 40’ımız uçar, gider..


..Ve 40’ımız uçar, gider..

Dün itibariyle 40 günümüzü tamamladık.. Annelerin, teyzelerin birçok şeyi yapmanıza izin vermeleri için tamamlanması gereken süre bitti:) Bebek akşam yıkanmaz, tırnakları akşam kesilmez, anne-bebek yalnız bırakılmaz, gece dışarı çıkılmaz gibi çoook uzayan koca listeyi geride bıraktık, tabi ben bunlara üstün çabamla çok uymadım ama yine de zordu, her kafadan bir ses çıkması..

Melis’imiz ilk doğduğu andan o kadar farklı ki, ziyarete gelenler daha çok anlıyor tabi ama ne çabuk değişiyorlar, birbirimize iyice alıştık, onun kokusu olmadan bir gün geçireceğimi düşünemiyorum. Mimikler yapmaya, bizi görmeye, gözlerini daha çok açmaya, daha sık ağlamaya başladı. Sürekli emzirme pozisyonunda vakit geçiriyoruz, günün çok büyük bölümünde. Doğru mu yapıyorum bilmiyorum ama inanın bambaşka bir bebek oluyor o an, bi süre önce ağlayan o değilmiş gibi. İlk zamanlar acaba doymuyor mu, yanlış mı yapıyorum alışacak sonra ne yaparım diyordum, şimdi bunları düşünmüyorum, çünkü o kadar ağlarken kıyamıyorsunuz ki..Sabahları çok erken saatte uyanıyor, geceleri de düzensiz şu an, bazen güzel uyuyor bazen sürekli bizi ayakta tutuyor :)   Kısaca herkesi parmağında oynatıyor minikoo:) 

Bugün benim için zor olan annemin gidişi oldu.. Gidişi derken artık sürekli burda kalmayacak, evine gitti, günaşırı gelecek ama 40 gün birarada yaşayınca o kadar zor geldi ki tarif edemem, dün geceden beri Melis’ten çok ağlar moddayım. Elim, kolum gibiydi 40 gün, Melis onun sesiyle uyuyor, o konuşunca daha dikkatli dinliyor, onun kucağında hemen uyuyordu, sabahları beraber annecimin odasına gidip, Melis’i koynuna atarak uyandırıyordum, beraber kahvaltı yapıp, sonra şarkılarla Melis’i yıkıyorduk.. Bu sabah çok acı hissederek uyandım, sanki beni uzak bir yere götürüp yalnız bırakmışlar, lohusalığım şimdi başlıyormuş gibi uç noktada bir duygusallık.. Anneme çaktırmamam da gerekiyor tabi, çünkü o da doktor ve ev işlerini bizde aklı kalmadan halletmeli, dinlenmeli.. Sonra gelecek zaten yine ama uzun süre birlikte yaşamak gibi olmayacak. Alışmam da gerekiyor muhakkak Melis’le yalnız kalmaya, gerçi annem olduğunda da yükü ona bırakmıyordum, o daha çok benim yetişemediğim ev işleri ile ilgileniyordu, yoruldu da canım benim, canımıniçi.. Bu konuyu çok uzatmayayım yoksa az sonra basıp anneme gideceğim gözleri yaşlı..

Melis’imin kıyafetleri artık ona tam olmaya başladı, en son doktor kontrolümüzde herşeyi normaldi, kilosu da gayet iyi gidiyor, doktora sorulacak uzun bir liste ile gidiyoruz zaten..Şimdilik memnunuz ama ilerde doktorumuzu değiştirir miyiz bilmem. Sorduğumuz herşeye net yanıt veriyor, aradığımızda ulaşabiliyoruz. Bence çocuk doktorları bayan olmalı, bizimki erkek, maalesef demiyorum ama sevgi gösterme ve ilgi açısından bayan olmalı diye düşünüyorum, belki bu yüzden değiştirebilirim, bakalım zaman ne gösterecek. Bu ayki aşısını da oldu miniğim, nasıl ağladı tahmin edersiniz, doktorun elinden onu nasıl aldığımı bilmiyorum, gelecek ay da Verem, Karma gibi aşıları var.

Herşey yolunda şimdilik, hergünümüz değişik, renkli, artık daha rahat kucağıma alıp kokluyorum şu an karşımda uyuyan mucizemi..