27 Haziran 2012 Çarşamba
37. Hafta
37. Hafta
Melis birazcık ama çok azcık yüzünü gösterdi bize: ) Eli sürekli yumruk, kolu da yüzünün tam ortasında hep, o kadar haraketli olmasına karşın muayene sırasında aynı pozisyonda. Doktor hangi yöne baksa, o yöne çıkarıyor hemen poposunu veya sırtını, inanılmaz hareketli, gece uyanıorum kıpır kıpır, e ağırlaşınca da zor oluyor tabi başetmek:) Doğunca nasıl başedicez! ?
2.835 gr. Olmuş 36+1 itibarıyle: ) 3 haftada nerdeyse 500 gr. almış yani, ben ise aynı kiloda kalmışım. NSt’ye girdim yine, herşey normaldi. Tansu Bey, haftaya muayene edeceğini ve doğum şekline kadar vermiş olacağımızı söyledi:S Şu çatı muayenesinden mi bahsetti acaba, biraz tırsıyorum da. Normal ya da sezeryan olacak konusu biraz da olsa netleşmiş olacak haftaya bakalım, bu yüzden biraz sıkıntı basmadı değil hani:) Bakalım bekleyip, göreceğiz.
SSK raporumu da alıp, şirkete teslim ettim. Doğum gerçekleşince doğum kağıdı ile birlikte bebişin kimliğini çıkarmak, sonrasında kimlik+doğum kağıdı+çalışabilir ve çalışamaz raporlarının asıllları ile birlikte yine SSK’ya gidilmesi gerekiyor, ordan size ne zaman işe başlayacağınıza dair bir belge veriliyormuş, o belge ile doğum kağıdını şirkete veriyorsunuz. Amma karışık, yorucu işler ama ben hepsini şimdiden not aldım ki sonrasında çok uğraşmayalım diye:) Ayrıca hastane çantamın kenarında duran da bir not listesi var, hani acil çıkarsak evden, içine son anda neler koyulacak, kim ne yapacak gibi işleri sıraladığım..
İzinli ilk haftam çabuk geçti, haftaiçi 2 gün kendi evimdeydim, Melis’le erken uyandık hep, kahvaltı yap, biraz tv, biraz internet derken vakit geçiyor. Arada atıştırıyoruz, yemek yiyoruz, müzik dinliyoruz:) Mutfakta vakit geçirmeyi çok severim ben, yeter ki vakit olsun, sıkılmam, bu sürede mutfakta da yemekler kekler börekler yapmadım değil: )İçimde bir yerlerde bir ev hanımlığı yatıo galiba, temizlik yapmayı da çok özledim:) Annecim ve teyzoşum geldiler, evde yapılacak işleri arı gibi bitirdiler, Melis’in beşiğindeki yatağı beğenmeyen, torununa kıyamayan annem koşa koşa içine yatak yaptırdı:) yerleştirdik, halısını da aldı anneannecik, o beğensin istedik, odamızla uyumlu da oldu, engel olamıyoruz, her gelip odayı gezdiğinde, acaba bi tane daha mı yapsak şundan diye söyleniyor, engel olamıyoruz:)
Kısaca haftaiçi çabuk geçti, Eda Teyzemiz geldi, keyifli bol sohbetli bir akşam geçirdik, odamıza şirin mi şirin resim çerçevesi almış can dostum, Melis’in fotolarını koyacak çerçevelerimiz çoğaldı. Mucksss ona!
Son zamanların farkında olunamayan tedirginliğinden olsa gerek, bir günkü ruh halim diğer günleri tutmayabiliyor.. Bazen bir an önce doğsun istiyorum, bazen doğduktan sonrasından da korkuyorum, bazen de tam tersi.. Kasılmalar sıklaştı, ayaklar akşam şişiyor, gece sürekli uyanmaktan güzel uyunamıyor derken, bu zamanların sıkıntılarını da yaşamaya başladık..
Haftaya da geçtikten sonra sanırım gerçek bekleyiş başlayacak, 37. Hafta yazarken bile ne tuhaf geldi, nasıl geçti bu koca zaman, sonrası da kolay geçer mi, geçecek mi, ne kadar süremiz kaldı acaba ...
19 Haziran 2012 Salı
36. Hafta
36. Hafta
Minik Bir Veda...
Şirkette son haftam olması dolayısıyle iş devirleri ile
geçen bir hafta oldu, nasıl geçtiğini anlamadım açıkcası.. Haftanın sonunda
ekip arkadaşlarımın şahane sürprizi ile muhteşeemm bir pasta kestik, Melis ve
ben bayıldık pastaya:) Fotolarını hepsini düzenleyince ekleyeceğim.
Bu süreçteki desteklerine ve anlayışlarına ne desem az,
umarım geri döndüğümde aynı enerjiyle devam edeceğiz her paylaşıma..
Biraz buruk, tuhaf hislerle herkesle vedalaşarak ve en önemlisi
dualarını alarak ayrıldım, yeni bir döneme başlayacağız bakalım merak, heyecan
ve tatlı bir telaş ile.. Doğum öncesi izin sürecinde bekleyiş belki sıkıcı
olabilir mi diye düşünüyorum, evde uzun süre vakit geçirmeye alışık olmayan
biri olarak ama bir yandan da yapılacak şeyler var daha aklımda, ilk hafta
anlamam sanırım, belki 2. Hafta sıkabilir.. Sonraki hafta da Melis artık gelir
zaten diye hissediyorum: ) Aslında gelecekte yaşanacakları hayal edince sıkıntı
filan kalmıyor, acaba nasıl olacak, şöyle mi olacak böyle mi diye düşüncelere
bi dalınca...
Bu haftanın güzel sürprizlerinden biri de arkadaşım Türkan’ın
gelişiydi, hiç de çaktırmadan organize edip, pat diye karşıma çıkınca şaşırttı
beni: ) Uzun uzun sohbet edip, kısa ama güzel vakit geçirdik, Melis’ime bir
trenchcoat almış ki, çok sevimliii, içinde onu hayal edince yiyesiniz gelir,
çok teşekkür ederiz teyzesiiiiii;)
Ev temizliği konusunda da içim rahat artık, çünkü bu
haftaiçi deriiiiin bir temizlik oldu evde, 2 karınca gibi ablanın yardımı,
annemin de desteğiyle temizlenmedik yeri kalmadı evin, tüller halılar, kıyı
köşe köklü bir temizlikten geçti mis misss, hep ya yetişmezse, ya erken olur da
ev de hazır olmazsa telaşım vardı. Annem iyi ki varsın sen, iyi ki
yakınımdasın, yüzbinkere sölesem ve şükretsem az, çok az..
Beşiğimiz de geldi, hemen süslerini ve nevresimlerini
çıkarıp yıkadık, sallanabilir, yer kaplamayan, tekerlekli olması dolayısıyle
heryere kolay taşınabilen ve sonra da kolay kaldırılıp saklanabilecek bir sepet
bambu beşik, yani tam aradığım gibi, bu yüzden içime sindi. http://www.gurdamarbebe.com sitesini
not edip, ihtiyacınız olduğunda inceleyebilirsiniz.
Haftabaşında yine SSK’dan rapor almam gerekecek, iş yerine
vermek için. Normalde 37. Haftanız bitince izne çıkmanız gerekiyor (37+1) yani,
32. Hafta raporundan sonra 5 hafta daha çalışma izniniz var, tercih size kalmış
tabi, bu bir zorunluluk değil ama ben bir hafta önce izne çıkmayı tercih ettim
(36+1). Kendime biraz daha fazla zaman kalsın diye, sonuçta özgür ve rahat
olarak geçirebileceğiniz son dönemler, sonrasında zaten hep bebeğinizle
birlikte olacaksınız, bakımı konusunda da sorun yoksa, işe bir hafta erken ya
da geç dönmüşsünüz farketmiyor bence..
Doğum fotoğrafı konusunu da bu hafta netleştirdik. Şöyle ki
aslında referans ile bulduğum farklı bir fotoğrafcı ile tam anlaştığım gün,
arkadaşım Tuğba kendi işyerindeki bir arkadaşının memnun kaldığı fotoğrafcının
bilgilerini mail attı, onu da arayayım dedim ve iyi ki göndermiş de aramışım,
çünkü paket içeriği daha detaylı ve çok fiyat farkı yok, piyasada araştırınca
fiyatların çok uç olduğu fotoğrafcılar da var ancak bence güzel kareler
yakalamak ve güven önemli olduğu için Ebru ile görüşmemiz ve anlattıkları içime
sindi.
Paket içeriği aşağıdaki gibi;
**** hamile cekimi (bebisin odasinda yada dıs mekanda.
Ailenin istegine bagli)
**** bebegin dogum anı-bebek bakım odasi ve hastanede aile cekimi
**** bebegin ilk 10 gununde newborn cekimi.
**** bebegin dogum anı-bebek bakım odasi ve hastanede aile cekimi
**** bebegin ilk 10 gununde newborn cekimi.
Bunların yanında tabii ki albüm, dvd, sunum da olacak, ayrıca
bize özel bir fotoblok da hazırlayacak hediye olarak. Kısaca hem fiyat, hem
tarz olarak bize uydu, hastanenin bulunduğu yerde oturuyor olması, zamansız ya
da acil durumda, başka bir çekimle çakışmamız durumunda yönlendirebileceği ekip
arkadaşlarının olması da çok önemliydi ki bunların hepsini sağlıyor. İhtiyacı
olanlara bilgilerini verebilirim.
Haftaya haftaiçi ya da haftasonu hamile çekimi için
gelecekler, aslında mekan farketmiyormuş ama ben odasında olsun istiyorum.
Anne-baba fotolarını çekiyorlar doğum öncesi, süperr.
Umarım güzel hatıralar çıkar sonuç olarak: ) Merakla
bekliyoruz.
Ha bir de bu hafta Babalar Günü’müzü de kutladık:) Babamıza ufak, güzel
ve anlamlı hediyelerimiz oldu kızımla. Bugün için söylenecek çok şey var
aslında, 19 yıldır uzağımızda bizi izleyen, koruyan, eminim ki rahat uyuyan
canım babam, dualarımız fazlasıyla ulaşmıştır umarım sana............
Öyle ya da böyle, kimi zaman kolay kimi zaman zor zamanları
atlatarak son zamanlara yaklaşıyoruz, daha duygusal oluyoruz, heyecan daha
yoğun beliriyor..Sanırım bu dönemi stressiz, mutlu ve huzur içinde geçirmemi
kendimce uyguladığım şeylere borçluyum, ki aslında normal yapıda stresli ve
kendini huzursuz edecek birşeyler bulabilen, detaylarda boğularak yok yere
kendini üzebilen bir Balık Burcu üyesi olmama rağmen.. Şunları muhakkak
söylemeliyim ki, bu süreçte sizi huzursuz etme potansiyeli olan her insanı
uzağınızda tutmayı, onlarla belli bir mesafeyi korumayı başarıyor olmalısınız, herkesin
hamilelik dönemi kendine özel yani herkes farklı şeyler yaşayabilir
hissedebilir, siz aynı şeyleri yaşayacak ve aynı yogunlukta hissedeceksiniz
diye birşey yok, bununla birlikte gelecekte yaşayacaklarınız konusunda çok
detaylı düşünmezseniz, çok planlı olmayıp, olayları, alışverişleri ve aklınıza
gelebilecek herşeyi akışına
bırakırsanız, eşinizle her zamankinden daha yakın ve huzurlu vakit geçirmek
için fedakarlıklarda bulunursanız inanın herşey yolunda gidiyor, tabi olumlu
enerjileri çağırmayı da unutmayalım, aklımıza gelen kötü düşünceleri ve hisleri
dillendirmiyoruzzz;)
Evren kazara duyarsa, amannn !!! :)
11 Haziran 2012 Pazartesi
35. Hafta
35. Hafta
Yine heyecanlı bir bekleyiş sonrası muayenemize gittik,
2.360 gr. olmuş bizim kıpırdağımız, herşey yolunda ve sorun yok şükür, yüzünü
göremiyoruz artık çünkü iyice aşağıda ve kafasını arkaya dönmüş. Bol bol
bacaklarını, poposunu görüyoruz: ) Bu hafta itibarıyle 67 kilo olup, baştan bu
yana 12 kilo almışım ben de. Muayene sonrası ilk kez NST’ye bağlandım, 15 dk.
sürer dediler ama bir saati buldu, cihaz kasılmaları ve bebeğin kalp atışını
kısaca anne karnındaki iyilik halini ölçüyor ve her ölçüm raporlanıyor, mucize
birşey ama ya içindeki tüm hareketlerini, seslerini duymak, pıt pıt kalbini
dinlemek! Hemşireler raporu görünce bi gözleri açıldı, baya hareketliymiş
dediler:) Hiççç durmuo ki inanamazsınız, uyuduğu zamanlar çok nadir, dünyaya gelince de
bu şekilde olursa çekeceğimiz var anlaşılan:) Şaka bi yana, olsun karnımda çok sakin
durup, ben de sürekli endişeli olup ona olumsuz etki vereceğime, bu enerjiyi
hissetmeyi tercih ederim, çok da eğlenceli zaten emin olun, sadece arada
baskıları zorluyor artık ağırlaştığı için.
Bacaklarım ve ayaklarım akşamları davul gibi, ellerim hafif
şiş rahatsız etmiyor ama ayaklar zorluyor epeyce.. Geceleri de inanılmaz sık
uyanıyorum, malum wc ziyaretleri, gelecekteki sık uyanışlara bir hazırlık
olmalı, herşeyin bir sebebi var;)
Tansu Bey’in yakın zamanda yaşadığı doğum hikayesini
paylaşmak istiyorum, herkese göre farklılık gösterdiği konusundan bahsederken
arada anlattı. Bir arkadaşın sancıları tutuyor, Tansu Bey’i arıyor, o da bazı
sorgulamalar yaptıktan sonra hastaneye gitmesini söylüyor, Tansu Bey bu esnada
evde, bayan hastaneye ulaşınca ordaki ilgilenenlerle görüşüyor ve açılmanın
fazla olmadığını söylüyorlar. Zaman geçiyor, Tansu Bey de evden çıkamıyor
dolayısıyle, doğum başlayacak gibi ise hastaneye gideceğinden dolayı.. Neyse ki
arıyorlar gelin diye, gidiyor ama bebeğin kafası biraz yamuk duruyor, sezeryan
öneriyor, kız istemiyor, ısrarcı normal doğum yapmak konusunda.. Oturup
gazatesini vs.alıp kızı bekliyor:) En sonunda vakumla çekmek durumunda kalıyor ve sonrasında 45.dk dikiş atıyor. Haklı
olarak diyor ki, normal doğum yapmaya engel bir durum varsa, ısrarcı olmamak
lazım çünkü bu kız 5-6 yıl sonra idrar tutamamaktan vs sebeplerden şikayetçi
olacak.. Normal doğum istediğimi, her ne kadar korksam da bunu asla yansıtmadan
her defasında söylüyorum Tansu Bey’e ki, o da zaten normal ilerliyoruz ama
extrem bi durum olursa söyleyeceğim diyor. Güvenim bu konuda sonsuz ona,
anlamıyorum da insanları.. Yani normal doğum olamayacak gibi ise, doktor şu şu
nedenden sezeryana alalım diyorsa, ne cesaret riske atıyorlar.. Bence çok
ısrarcı olmamak lazım, sağlığınız ve bebeğin sağlığı öncelikli, doğum şekli değil
!
Bu hafta annecimin de doktor kontrolü vardı, sağlığı iyi çok
şükür, onun doktoru ile de yıllardır artık sürekli kontrole gittiğimizden
dolayı ilişkilerimiz çok iyidir. Toruna hasret, tonton biri, Osman Tanık, belki
duymuşsunuzdur.. Bu sefer gittiğimizde karnımı büyümüş görünce, hayran hayran
bakarak içimi açıcı şeyler söyledi ve bir pipi görüyorum orda sanki dedi: ) !!!!
Bu söylemle, bu haftaki erkek diyenlerin sayısı 5 olmuş oldu!!! Ama ben son
gittiğimizde gördüm, kız: ) Dolayısıyle % 60 rahat içim;) Neyse, kendisine
durumu özetleyip, söyledim ama ısrarcı, hatta senaryo yazdı hemen, erkek
olacakmış ve adını Yamaç koyacakmışım, sonra diyecekmişim Osman Hoca böyle
böyle dedi vs.diyee: ) Eğlendik baya..
Haftasonunu evde dinlenerek geçirdik, uzun süre sonra. Her
haftasonu birşeylere koşturuyor durumdaydık, eksikler azalınca koşturmaca da
azaldı. Arkadaşlarımız geldi, onlarla sohbet ettik derken hızlı geçti aslında.
Gelecek hafta derinnn derin bir temizlik operasyonu olacağından, evde herşey
havada ve tek tek yıkanıyor: ) Bu iş biterse üzerimden yük kalkacak resmen.
İşyerimde bir haftam kaldı, dolayısıyle biraz yoğun, iş
devirleri vs. derken karmançormanım, psikolojik olarak da.. Bir yandan hem
sıcaklardan, hem doğum yaklaştığından, dinlenme ihtiyacım yükseldiğinden,
etrafın sürekli bişiler sormasından da sanırım azıcık bunaldığımdan gitmek
istiyorum, ama bir yandan da burukluk var, şöyle ki en fazla bir işim olmadan
geçirdiğim süre 1 aydı bu zamana kadar, şu an bulunduğum Vodafone’da da 7.
yılım, tabi bu 7 yılda çok değişiklikler yaşadık.. Ama sonuç olarak
alışkanlıklar vs. biraz zor gelecek arada 6 ay mola vermek.. Melis gelince
fırsatım olmayacak muhakkak ama bir bilinmeze doğru ilerliyor olmak tuhaf
hissettiriyor.. Yaşayıp göreceğim...
Deli gibi merak ediyoruz, özledik, bekliyoruz ama bu dönem
de bitsin istemiyorum ben sanki yaa zaman zaman, gerçekten.. Şimdiden huzurumuz
çoğaldı evimizde, daha mutluyuz, pozitifiz, birbirimize bakışımız bile değişti,
çok başka herşey şimdiden, ki düşünemiyorum Melis gelip bunları kaça katlayacak ;-)
5 Haziran 2012 Salı
34. Hafta
34. Hafta
Bir o yanaaa, bir bu yanaaa..
Melis akşamları ve gece uyurken bize bolca gösteri yapıyor,
tarifsiz bir his, sağ koluma yandan yandan sürekli ayaklarını vuruyor, dışardan
görebiliyoruz resmen:) Babası ile ilişkisine ben şimdiden bayılıorumm, nasıl konuşuyor onunla her
akşam Murat ve sanki biliyormuş gibi tepkiler veriyor yaa kuzu, gerçi hissediyordur
muhakkak.. Akşamları onunla ilgilenmeden uyursak suçlu hissediyoruz kendimizi,
herşeyimizi değiştirdi, hislerimizi kuvvetlendirdi, mucizem.. Şimdiden çok
büyümüş geliyor bana, birkaç hafta sonrasını düşünemiyorum, epeyce baskı
yapıyor, karnım hiçbi zaman çok yukarda olmadı, hep aşağıda taşıdım Melis’i:) Bu sebeple herhalde
psikolojik olmalı, beklenen tarihten önce gelecekmiş gibi geliyor bana.
İşyerinde artık çalışma modundan çıktım desem yalan olmaz,
32. Hafta izne çıkılmalı diye boşuna denmiyor demek, geçen haftaki doktoru bi
sevesim geldi:) Psikolojik olarak sınır bu dönem olmalı, kalan 2 haftamı iple çekiyorum..
Masabaşında oturmanın dezavantajı, rahat oturamıyorum, bel yastıklarını da
denedim rahat değil, gün içinde birkaç kez kalkıp yürümeye çalışıyorum. Gün
içinde 2 büklüm olan Melis’im rahat hareket edemediğinden, akşam ben ayakları uzatıp yayılınca bayram
yapıoo.. 2 hafta sonra izne çıkacak olmanın huzuru olsa da, işe gidip gelmek özellikle bu sıcaklarda bunaltıcı olmaya başladı, sabahları eşimle araçla geliyor olsam dahi, İstanbul’un bozuk yolları sinir bozucu, göbek de büyüyünce sanki her hopladığımda zarar veriomuşum gibi geliyor Melis’e, akşam da servis aynı şekilde daha beter. Allah her sabah-her akşam otobüslerle bu sıcaklarda işe gidip-gelmek zorunda olan hamilelere yardım etsin diyorum, çok içten!
Kıyafetler de rahatsız ediyor ister istemez, aslında bu dönem boyunca
hiç sorun yaşamadım, eskiden ne giyeceğim, napacağım diyordum ama hamileler
için de çok tarz, güzel pantolonlar, sevimli t-shirtler, elbiseler mevcut, hatta
bunları satın almayı abarttığımı düşünüyorum, olsun ömürde kaç kez yaşayacağız
ki.. Yine de yaz gelince kıyafetlerimi özlediğimi farkettim, sanırım son aya
yaklaşmanın etkileri:)
Alyansımı hala takabiliyorum:) Yakında çıkarmam gerekecek gibi, ellerim sabahları ve akşamları hafif şişiyor,
ayaklarımda da damarlar belirginleşmeye başladı, en korktuğum şeydi bu, çünkü
ayaklarım yazı görmeyedursun normalde de hemen şişerler, buna rağmen çok
rahatsız etmiyorlar beni, gelecek ay hem havalar daha çok ısınacak, hem de son
ayın ortasında olacağımdan zorlayabilirler.
Karnım gerildikçe geriliyor, kaşıntılar başladı, yoğun
olmasa da. Bu zamana kadar kullandığım Lierac ile birlikte bakım yağı da
sürmeye çalışıyorum, her akşam olamasa da. İzne çıktığımda bol bol sürerim nasılsa
düşüncesindeyim. Lansinoh göğüs kremine de son aylarda başlanmalıymış, başladık
bakalım, olumlu bir etkisi olacak mı sonra göreceğim ki inşallah olurrr...
Hastane valizim boş bir şekilde bir kenarda duruyor:) Yakınına içine
koyacaklarımı dizdim, çantayı düzenleyince neler konulması gerektiğini de
paylaşırım..
Bebek süslerini birkaç akşamlık çalışma sonucu bitirdim:) Lavantalarını koyup,
nazar boncuklarını takıp, Hoşgeldin Melis yazımızı zımbaladım, sanki çok
almışım gibi geldi görüntüde ama hesaplayınca fazla gelmiyor, ayrıca
yetmediğini bile söyleyenler var, 100 adet yaptırmıştık..
Oda için uzun süredir bakıp bakıp, almayı ertelediğim bir
halı vardı, üzeri Princess yazılı renkli bişey, bu halının siparişini
halistore.com dan vermiştim, stoklarında yokmuş iptal ettiler. Sonra
asyahali.com da aynısına rastladım, ordan sipariş verdim, stoklarında yokmuş 20
gün bekleyin dediler, iptal ettim. Yani bir uğursuzluk, kısmetsizlik varmış
halıda diye düşünerek, o halıyı almaktan vazgeçtim, bi yerde görsem de
bakmayacağım bile, stoklarında olmayan bir ürünü neden yayınlarlar bilmem, aman
dikkat edin bu sitelere:@
Kızımızın banyo malzemelerinden şampuan ve nemlendiricisini,
unibaby ıslak mendillerinin alışverişini de tamamladık. Mustela’nın ürünlerini
aldım, resmen bebek kokuyorlarrrr:)
Kıyafet askılarını Eminönü’nden ve İkea’dan almıştık, renkli
renkli ve ahşap.. İkea’dakileri sonradan beğenmedim.. Eksik gelince tekrar gidip
alacaktık birkaç tane ki, işyerimin hemen yakınındaki kocaman E-Bebek
mağazasını dolaşırken kudeleli ve pembe minnnacık askılara rastladım, çok
şekerlerrr..
http://www.ebrumaternity.com’u
bilenleriniz çoktur, hamile pantolonu ve bir tane mor bir elbise almıştım,
pantolonu sürekli giydim son derece memnun kaldım ancak elbiseyi giymek malum
İstanbul’un bi türlü ısınamayan havasından dolayı kısmet olmadı. Neyse, demek
istediğim, bu siteyi takip edip, Çılgın Cuma menüsünü muhakkak Cuma sabahları
inceleyin, hamilelikten sonra da giyilebilecek tarzda güzel ve şık elbiseler
inanılmaz indirime düşüyor, mesela 80 TL’lik bir elbiseyi bu hafta 22 TL’ye
almanın zaferini yaşadım:) Notlarınızda bulunsun;)
Çılgın Cuma alışverişi sonrası:) arkadaşlarımızla tiyatroya gittik, açık havada püfür püfür Lukus Hayat’ı
izlemek çok keyifliydi, tabi 4 saat sürmesi benim için biraz zorlayıcı oldu
arada, bacaklarım açısından..
Ertesi gün de Melis’imizin son hazırlıklarına devam ettik,
çikolatasının siparişi verdik. Aslında çikolata için internetten araştırmalarım
sonucu bir yer buldum (http://www.bastaci.com.tr/), gidip görmek tatmak istedim, tavsiye edilebilir bir yer,
internet sitesinden inceleyin, hatta yeni evlenecek nişanlanacak olanlar için
de değişik seçenekler var, ev dekorasyonu için çok şık ürünler var, mağazaya
bayıldım..Çikolatasını da beğendik, Haziran sonu teslim alacağız..
Mother Care’in yaz indiriminden faydalanıp minik tulumlar
aldım dayanamayıp..
Beşik konusunda kararımızı verdik, evimize yakın olan ve
bebek odası-beşik-yatak takımları çeşitlerinin bol olduğu bir mağazadan sipariş
vereceğiz, hem yer kaplamayan hem güzel bir beşik olacak inşallah.. Beşikten
sonra odamızın tülünü seçmeye geldi sıra, sade ve şirin bir tül seçtim, öyle bebekli,
ayıcıklı bişey değil bu arada.. Sonrasında küvetimizi de aldık ve çok ufak
tefek şeyler dışında eksiklerimiz bitmek üzere diyebiliriz. İlknur Teyze’mizin
elleriyle yaptığı oda lambamızı da taktık, çok güzel olduuu:)
Pazar günü biraz uyku modunda keyif yaptıktan sonra, akşam
yemek için dışarı attık kendimizi ve sonra “Dikkat Bebek Var!” a gittik, fena
değildi, kesinlikle tavsiye ediyorum diyemeyeceğim ama filmin konusu ile çok
ilişkili olduğumuz için olmalı ki, eğlendik. Hamilelik dönemini eğlenceli bir
şekilde anlatmış ve aslında herkesin bu dönemi çok farklı geçirebildiğini
vurgulamış..DVD'sini alıp, evde de izleyebilirsiniz.
Gelecek hafta doktor randevumuz var, kaç kilo oldu Melis’im
çok merak ediyorum!!! Etrafın sürekli yorumlarına yanıt vermek için aslında
öğrenmek istiyorum:) “Aaa az kilo aldın, bebek küçük doğacak, kızlar zaten 3 kilodan az doğar” gibi
süper yorumculara yanıt vermek lazım di mi:) Merakta bırakmayayım.. Sonuçta insanların yorumları değil, benim içimden geçenler
önemli, dualarımla ve çok kişinin de duasıyla sağlıkla dünyamıza gelmesi, en
değerlisi herşeyden...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)