İsim:

Email: *

Mesaj: *

İsim:

Email: *

Mesaj: *

2 Aralık 2014 Salı

Stride Rite’dan Büyük İndirim Fırsatı!


Stride Rite’ın, 1 – 31 Aralık tarihleri arasında başlattığı ve tüm modellerinde geçerli olan net % 50 indirim kampanyası TakaTuka.com’da sizleri bekliyor.

Amerika’nın önde gelen çocuk ayakkabı markası Stride Rite, yeni yıl öncesi tüm çocukları sevindirmek için büyük indirim fırsatını başlattı. Çocuk ayak gelişimine sağladığı destek ile Hollywood yıldızlarının çocukları için tercih ettiği Stride Rite, TakaTuka.com üzerinden başlattığı net %50 indirim fırsatıyla, yeni yıl öncesi çocuklarının ayaklarına sağlık hediye etmek isteyen annelerin yüzünü güldürecek.

American Podiatric Medical Association (Amerikan Podiatri Derneği) onayına sahip olan Stride Rite, yeni yılda çocuklarına ayakkabı almak isteyen ya da henüz ne alacağına karar veremeyenler için bottan spor ayakkabıya, çizmeden ilk adım ayakkabısına kadar yüzlerce modelini sizlerin beğenisine sunuyor.
1 – 31 Aralık tarihine kadar geçerli indirim fırsatından yararlanmak isteyenler, Stride Rite’ın Türkiye’deki tek yetkili online satış sitesi olan TakaTuka.com adresini ziyaret edebilirler.






27 Kasım 2014 Perşembe

Melis'in Doğuştan Kanka'ları :)

Kalıcı dostluklara önem ve değer veren biri olarak, Melis'in de gelecekte kıymetli, özel dostları olsun çevresinde çok isterim.. Kimbilir o dönemlerde ilişkiler, dostluklar nasıl olacak ama dileğim bu..

Umarım izinizi kaybetmezsiniz, ileride bu iki yılda sizin için biriktirdiklerimize eklenecek nice güzel anınız olur kuzularım..

"Melis & Yağmur & Egemen"

Evet, Melis'imin doğuştan kankaları;) Yağmur ile daha annelerinin karınlarındayken tanıştılar.
Biz anneler için de, özellikle doğum izninde olduğum dönemlerde malum sürekli bebekle ilgili konuşacak ve eş zamanlı benzer deneyimleri yaşayanlar olarak, güzel bir dönem oldu. Hazırlıklar, emzirme,ek gıda, hastalıklar, dişler derken hiç susmuyorduk: ) Melis'ten önce nasıl sıkılırdım çoluk çocuk muhabbetinden inanamazsınız, etrafta bir sürü doğum yapan arkadaşlar da olunca, arada benim için çekilmez olurdu ve bir gün çocuğum olursa, çocuğu olmayanları bu konularla boğmayacağım derdim ki, öyle de davranırım. Çocuksuz arkadaşlarımla görüştüğümde, ay şunu yaptı bunu dedi, şu videoyu bi izlesene konularına girmemeye özen gösteriyorum. Ama böyle yapanları da anlıyorum şimdi o ayrı:) Öyle büyük bir sevgi, heyecan, paylaşım isteği ki bu, anlatılmaz evet yaşanır:)




Aynı sitede olmamız sebebiyle sık sık görüşüyorlar, bu benim için çok kıymetli. Çalıştığım için malum, gündüz anneannesiyle vakit geçiriyor, her ne kadar dışarı çıksalar oyunlar oynasalar da, kendi yaşıtı arkadaşlarıyla vakit geçirmesi hem onun için geliştirici, hem de ben inanılmaz mutlu oluyorum.

Haftasonları aktivite planlarını bile birlikte yapar olduk. Her zaman mükemmel anlaşmıyorlar tabi, bazen zor ayırıp evlere kaçıyoruz :) Ama genel olarak sorun çıkarmıyorlar. Hatta şimdilerde Melis her akşam Egemen'i arayalım, Yağmur'u arayalım diye peşimde geziyor. Son ses müzikle dans etmek, mutfak oyunları, hamurlar, yatakta zıpzıp, saklambaç favorileri:) Ha bir de, sürekli mum yakıp üflüyoruz, nasıl eğleniyorlar.

Beni arkadaşları sanıyorlar bazen o biraz yorucu oluyor, öyle bir dalıyorum ki onlarla oynamaya.. Terapi gibiler, mesai sonrası bildiğiniz kafanız sıfırlanıyor.

Onlarla ilgili anlatabileceğim çok hikaye var, videolarını biriktiriyorum, gelecekte hepbirlikte izleriz umuduyla.

Yıllar sonra bebeklik fotoğraflarına bakıyor olurlar, kalıcı, güzel arkadaşlıkları olur inşallah...

#yagmurvemelis
#melisveegemen
















17 Kasım 2014 Pazartesi

Villa Fe

Instagram'da bu güzel mekanın fotoğraflarını görüp, merak eden kişiler, hem de çocukla gezilecek yeni yerler arayışında olanlar için paylaşmak istedim. Biz gidip, göreli uzun zaman oldu...

Mekan şaşıracaksınız, hatta orda ne işi var böle mekanın diyeceksiniz ama Çatalca'da: ) Yani İstanbul'da yaşayanlar için çok yakın. Yolda ben de sürekli, nasıl bir yere gidiyoruz diye merak içindeydim.. Temiz olmama ya da fazla salaş olma riskini düşünüyordum açıkcası.. Böyle yerlere çok bayılmam çünkü, öle dağın başındaki kamplar, bungalow evler çok bana göre değildir: )

Neyse ki, burası şaşırttı beni..

Yemyeşil bir alana kurulmuş, sevimli, antik eşyalarla dizayn edilmiş bir mekan Villafe, doğa sesleriyle içiçe zaman geçirebileceğiniz, gökyüzünde rengarenk uçurtmalar, biraz yakınında fidanlıkları izleyebileceğiniz şirin bir mekan..

Biz küçük bir grupla konakladık, hatta orda tanıştığımız kişiler de oldu. Huzur içinde ve resmen havamız değişerek döndük diyebilirim. Çocuklar bol oksjen depolayarak koşturdu, peşlerinde koşturmanıza gerek kalmadan. Salıncaklar ve biraz yakınındaki tavuklar, horozlar Melis'in ilgi alanındaydı: ) ve tabii ki uçurtmalar..

Hijyen açısından gönül rahatlığıyla kalabilirsiniz, ancak yemekleri belki o dönemde bizim şansımıza çok güzel değildi, yani beklentiniz yüksek olmasın. İnternette harika köy kahvaltısı vardır diyenlere şaşırmıştım, bildiğiniz normal sabah kahvaltısı.. Servis kalitesi çok iyi değil.. Yemekler gelene kadar soğuyor, menüde yazan çoğu şey yoktu.. Haftasonu kaçamakları için idare edilebilir bu durum.. Çocukla gitmiyorsanız çok sıkıntı olmayabilir ama çocukla hatta küçük bebekle filan giderseniz tedarikli gidiniz;)
















16 Kasım 2014 Pazar

Milloow Gift

Milloow Gift, yani tasarım aşkı...
                  
Online hediye dükkanlarını gezerken Milloow Gift 'e rastladım ve yaptıkları hediye tasarımlarını çok beğendim. Özellikle yakın zamanda tasarımına başladığı, çocuklarınızın yaptığı resimleri oyuncağa dönüştürmesi girişimine bayıldım..

Araştırmaya başladım kim bu Milloow Gift, nerede faaliyet gösteriyor diye.. Böylece Aslı Ceren Gazi'ye yani, tasarımcısına ulaştım. Kendisi resim öğretmeni ve resim bölümünde yüksek lisans öğrencisi. Tüm samimiyeti ile sorularımı cevapladı. Tasarıma duyduğu aşkı ve Milloow Gift'i anlattı bizler için.



"Milloow Gift 2014 yılında İzmir'de kurulmuş el yapımı ürünlerin tasarlandığı, kişiye özel siparişlerin alındığı bir hediye tasarım atölyesi. kuruluşundaki en büyük amaç çarşı pazar dolaşıp "bu değil,bu hiç değil":)  dediğimiz anlardan yola çıkarak onlar için en değerli ve en güzel armağanı nasıl bulabilirim fikrinden doğmuştur. Bu da kişiye özel tasarım, yani istenilen fikri somut hale getirmektir. Kısacası masaldaki kahramanı somutlaştırıyoruz. Bunu somutlaştırırken de tabi ki en değerli şeyi "el emeği göz nurunu akademik eğitimimizle harmanlayarak" kullanıyoruz. Böylece sıradan, kendini tekrar eden herşeyden uzaklaşıyoruz. Her ürün aynı şekilde tasarlansa bile asla birbirinin aynısı olmuyor.El emeğinin ve tekniğin doğasından kaynaklı bir farklılık oluşuyor ve ben en çok bu özelliğini seviyorum kendine has oluşunu.."








-Peki, neler üretiyor Milloow Gift?

Özel günler ve günlük kullanım için süslemeler yapıyoruz.Kişiye özel tasarlanan tepsiler en çok siparis alan ürünümüz mesela.

Nişan, bebek,düğün için özel tasarım hediyelikler ve anı kutuları tasarlıyoruz.

Kişinin istediği temada seramik ve taş bibloları 

Çizgi film karakterleri bibloları, magnetler

Dekoratif tabaklar, kahve ve çay kupası

Siparis üzerine yağlı boya, karakalem resimler (İzmir içinde ev ve iş yerlerinde dekoratif  duvar resimleri yapıyoruz )

ve Sevimli mutfak kavonozları ve mutfak önlükleri  üretiyoruz. 



                                            Sevgilerle...  

                                         "Milloow Gift "      

                                         Aslı Ceren Gazi    

Dükkanımızla tanışmak için;

milloowgift.sopsy.com
facebook /milloow gift
millowwdesign@gmail.com



3 Kasım 2014 Pazartesi

Dialogue In The Dark - İstanbul

Karanlıkta Diyalog..

Şükretmeyi öğreneceğiniz, korku, merak, heyecan duyacağınız, değişik bir deneyim yaşayacağınız, mutlaka gitmenizi önereceğim bir sergi..

Afişini uzun süredir görüyordum ancak içeriği hakkında bilgim yoktu, merak da etmemiştim. Yakın bir arkadaşımının paylaşımıyla gerçekten acayip heyecanlanmıştım. Hemen yorumları araştırmaya, detaylı bilgiye ulaşmak için internet sitesini incelemeye başladım ve dün arkadaşlarımla planlayıp gittik.

Giriş yapmadan önce size içeride neler yaşayacağınıza dair minik bir özet geçilip, elinize bastonlar veriliyor, içeriye 10'ar kişilik gruplar halinde giriyorsunuz. Birkaç adım attıktan sonrasını sanırım net anlatamayabilirim, büyük bir korkuyla çıkmak istedim. 10 kişilik gruba görme engelli bir rehber eşlik ediyor ve zifiri karanlık içerisinde onun yönlendirmeleriyle deneyimi yaşamaya başlıyorsunuz. İstanbul'u geziyorsunuz, duyuyorsunuz, dokunuyorsunuz.. Çok da detay vermek istemiyorum, gitmeden önyargılı olmamanız adına ki zaten anlatılacak gibi değil, yaşanılası..

İçeride deneyimlediklerinizle onların yaşamıyla ilgili bir sürü detayı anlıyorsunuz, daha farkında oluyorsunuz neler yaşadıklarının, empati yapabiliyorsunuz, duyarlılığınız artıyor...
İnanın bir süre sonra duruşunuzun bile değiştiğini hissediyorsunuz, onların bakışlarına bürünüyorsunuz..



Rehberimiz Harun'un bahsettiklerinden birkaç cümle paylaşmak isterim ;

- Görme engelli birine ancak onun istediği kadar yardım edin.
- Önce yardımı teklif edin, reddediyorsa ısrarcı olmayın.
- Sakın üzüldüğünüzü belli eder şekilde davranmayın, bazı kişilerde ters etki yaratabiliyormuş.
- Görme engelli olmanın olumlu yanı, tanıştığınız kişilere karşı önyargılı olmuyorsunuz..

En çok ne etkiledi derseniz, 1,5 saatin sonunda bir cafede oturuyorsunuz içerde ve sohbet ediyorsunuz, merak ettiklerinize de yanıt veriyor bu esnada rehberiniz.
Harun doğuştan engelli değil, yetişkin iken kaybetmiş görme duyusunu.. Ve defalarca travma yaşamış, çünkü dönem dönem ve yavaş yavaş kaybetmiş. O kadar özgüvenli, o kadar enerjik ki, hayat dolu. Hatta istediği bölümü okumak istiyor üniversitede, 33 yaşında şu an.
Karanlıkta Diyalog'ta rehberlik yapmaya başladığı zaman ailesi gelmek istememiş, çünkü çocuklarının nasıl bir durum ile karşı karşıya olduğu ile yüzleşmeye cesaretleri yokmuş..

Vakit kaybetmeden bilet alın haydiii..







21 Ekim 2014 Salı

Akıllı Köpek Zoomer, Çocukların Yeni Dostu...

Gerçek bir köpek gibi davranan akıllı köpek Zoomer çocuklar için mükemmel bir arkadaş.
Sensörleri aracılığıyla insanlarla etkileşime geçebilen Zoomer ile oynamak çok eğlenceli! Zoomer 30 farklı Türkçe komut algılıyor ve bu komutları gerçek bir köpek gibi yerine getiriyor. Mesela “Otur!” diyince oturuyor, “Patini göster!” diyince patisini uzatıyor. Numaraları ile herkesi şaşırtıyor!
 Zoomer neredeyse gerçek bir köpekten farksız. Eğer ona komut vermeyi bırakırsanız etrafta dolaşıp türlü numaralar yapıyor;  havlıyor, geriniyor, kuyruğunu sallıyor. Onunla bir süre ilgilenmeyince  sonunda yorulup uykuya dalıyor. Evde köpek beslemek isteyen çocuklar ve aileler için Zoomer’ın en iyi yanı ise, sahibine gerçek bir köpek bakımının zorluklarını yaşatmaması. Zoomer asla etrafı kirletmiyor, aşıya ihtiyaç duymuyor ya da onu dışarı çıkarmanızı istemiyor.

Zoomer’ın yapabildiği numaralardan bazıları şöyle:

-          “Çişini Yap”: Yakınında gördüğü bir nesnenin yanına gider ve bacağını kaldırır. Ama korkmayın, gerçekten çiş yapmaz.
-          “Seni Seviyorum”: Ona “Seni Seviyorum” deyince o da “I love You!” diye karşılık verir. Zoomer çok sevgi dolu bir köpek!
-          “Uyku Zamanı”: Bu komutu duyunca esner, uykulu bir şekilde inler, daha sonra yere yatar ve horlamaya başlar. Her köpek gibi onun da uykuya ihtiyacı var.
-          “Koru Beni”: Zoomer hem akıllı hem de sadık bir dost. Ona “Koru Beni” diyince hırlayarak koruma pozisyonuna geçer ve hareket algıladığında havlar.
-          “Bayılma Taklidi Yap”: Sırt üstü yere yatar ve gözlerinde X işareti belirir. Çok numaracı bir köpek!
-           “Yuvarlan”: Sırt üstü döner ve yere yatar. Daha sonra tekrar ayağa kalkar.
-          “Hadi Oynayalım”: Ona bu komutu verip önüne bir top koyunca onunla oynamaya başlar.
-          “Otur”: Ona “Otur” deyince hemen arka bacaklarını düz tutup ön bacaklarını büker. Uslu köpek!
Zoomer çocuklar ve aileleri için sevgi dolu ve sadık bir dost. Eğer onu daha yakından tanımak isterseniz www.zoomerpup.com adresini ziyaret edebilirsiniz.


Bir boomads advertorial içeriğidir.

20 Ekim 2014 Pazartesi

Küçük Kara Balık Çocuk Oyunu

Bir tarihe not yazısıdır: ) 19.10.2014

Trump Towers'ta her hafta sonu çocuk oyun katında kurulan tiyatroyu bilirsiniz, bir kere denk geldiğimizde deneyelim demiştik ve Melis'in bitene kadar oturup izlemesi, müziklere oturduğu yerden eşlik etmesine çok şaşırmıştık ve çok sevinmiştik de: ) Bilmeyenler için her Cumartesi ve Pazar saat 13:00'te kuruluyor, profesyonel değil ama çocuklar eğleniyor epeyce, ayrıca ücretsiz.

Zaman ilerledikçe biraz daha anlayıp, eve geldiğinde anlatmaya bile başladı. Haftasonu uyandığımızda, "tiyattuuu" diyerek etrafımızda dolanır oldu. Haftasonu bir gün mutlaka uğruyoruz Trump'a..

Artık rahat derdini anlatabildiği, izlediklerini anlayabildiği bu sıralarda, devlet tiyatrolarında neler var diye bakınırken, "Küçük Kara Balık" çocuk oyununu gördüm, hemen bilet aldım. Beykoz'daki Ahmet Mithat Efendi sahnesine gittik. Yakın arkadaşlarımın tecrübesine dayanarak, sahnenin hemen önünden bilet almadım, belki ürkebilir ve sürekli yukarı bakmaktan boynu ağrıyabilir, ayrıca kalkıp dolasma moduna bağlayabilir diye:) Sahneden 4-5 sıra uzak ve ortaları tercih ediniz;)

Gitmeden önce anlatmaya başladım, karanlık olacak, herkes oturacak izleyecek vs vs. diye, Melis de sürekli "ne çıkacak, ne çıkacak" diye soruyordu: ) Babamızın iş seyehatinde olması dolayısıyle, dayıcığımız ile birlikte gittik. Tahmin ettiğim gibi bizim pıtırcık bitene kadar izledi, müzikal formatında olması da tam ona göreydi.

Çizgifilm izlemeyi sevmiyordu yakın zamana kadar. Hatta bu zamana kadar izletmedik, şimdi de ilgisini çekmiyor, sanırım iyi birşey diye düşünüyordum ki, ilgisini çekmeye başladı. Abartılmadığı sürece faydası olduğuna inanıyorum. Zaten oturup uzun uzun hangi çocuk izler ki, bir süre sonra dikkatleri dağılıyor. Tiyatroyu mutlaka deneyin derim, hem kışın güzel bir aktivite, müziği seven bir kuzunuz varsa çok sevecektir, döndüğünde olayları anlatması, hatta üzerinden zaman geçtikten sonra oyunda geçen olayla ilgili birşeyler söylemesi faydalı da olduğunu gösteriyor. Devlet Tiyatrolarında daha çok çeşit varmış, onları da incelemeyi düşünüyorum..

Hatta 31 Ekim'de Arı Maya çıkacakmış, götürsem mi karar veremedim. Arı Maya'yı seviyor, ama sonuçta sinema ortamı farklı. Yüksek ses ve karanlık korkutmaz eminim de ekran ve uzun süre izleyecek olması acaba daha erken mi dedirtiyor.

Bu güzel günden kareler: )







1 Ekim 2014 Çarşamba

Deniz Atı Tatil Köyü


Melis’li tatilimizden çok, bu tatil köyünden sizlere yani çoluklu çocuklu insanlara bahsetmek istediğimden yazının başlığı da bu şekilde: )

Burası İzmir – Gümüldür’de 60.000 m2 üzerine kurulu bir tatil köyü, Gümüldür’ü de burasıyla birlikte yeni duymuştum. Yakın bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine araştırdım, uzun zamandır internetteki görünüm ve yorumlara bakarak, tatil yeri ayarlamamaya kararlıyken.. Fotoğrafları çok güzeldi ama beni en çok koca yeşillik alanı ve çocuk dostu olması cezbetmişti, hemen yorumlara bakmaya başladım. Meğer buranın müdavimleri varmış, gittiğimizde tanıştığımız kişilerden de çok duydum, tatilimizin bir kısmını burada geçiririz mutlaka diye.. Sanırım bizim için de artık öyle olacak.

Rezervasyon için aradığımızda şansımıza boş yer bulduk, çook önceden ayarlamak gerek, ayrıca erken rezervasyondan da faydalanmak lazım kesin gitmeye niyetiniz varsa, fiyat farkediyor gerçekten. Biz tam sezonda ve önceden planlı gitmediğimiz için faydalanamadık maalesef. Ama baştan şunu sölemeliyim ki, eğer çocuğunuz yoksa ya da etrafta bi sürü bebek ve çocugun olduğu bir tatil yapmak istemiyorsanız hiç uğramayın bile ! J

İnternet sitelerindeki şu cümle, gerçekten burayı anlatıyor ; “Uzun açık büfelerde yemek kuyruğu beklemeden, havuz kenarlarında balık istifi güneşlenmeye çalışmadan, kavurucu akdeniz güneşinden bunalmadan, rafine bir tatil için sizi Denizatı'na bekliyoruz” .

Biz bu yılki tatilimizi 3 ayrı yerde geçirdik, bayram sebebiyle uzun bir tatil oldu. Etraftakiler çocukla iyi cesaret dese de, Melis de bize uyum sağlıyor gezme-tozma konularında: )

Denizatı’na gelince, sahiline yakın kocaman bir yeşil alanı var, denizden sonra Melis kumla oynamaya doyunca bu alanda vakit geçirdik biz. Havuza girmesini istemediğim için genelde denizdeydik, uzun iskeleden atlayanları izlemek en keyif aldığı şeydi, kendi kova ve oyuncaklarını bırakıp, diğer çocukların ve genelde de kendinden yaşça büyüklerin eşyalarıyla oynamak istiyordu, yaptıkları kumdan kaleleri yıkıyor, oyunu kendi kurmuş gibi sahipleniyordu: ) Bu süreçte onu oyalamak, vazgeçirmek için nasıl maymuna döndük tahmin edersiniz: )

Sabahları minikleri eğlendirmek için kurabiye yapma, boyama, oyunlar gibi çeşitli aktiviteler yaptırdıkları bir alan ve bu alanın yanında güzel bir park var. Bu alana yakın bir yere şezlonglarını seçiyor ve içiniz rahat güneşlenebiliyorsunuz, kuzucuğunuz da eğlenmiş oluyor. Kaldığımız dönemde bir akşam çocuk partisi düzenlediler, sonunda da miniklerin sabah yaptıkları kurabiyeleri ikram ettiler: )

Yemekler konusuna gelince; Melis o dönemde yemek konusunda bizi baya uğraştırdı, mama sandalyesinde sesleri çıkmadan oturup yemeklerini yiyen çocukları olan ailelere nasıl bakıyordum bilemezsiniz: ) Mama sandalyesinde oturmaz, birimiz yemek yer, birimiz peşinde koşar modda, zorla yemek yedirdik, seçenek çoktu, bu yüzden birini yemezse diğerini dene şeklinde uğraşlar içindeydik sürekli. Bebek ya da çocuksuz bir masa yoktu, halden anlar bakışlarla karşılaşıyorduk hep, garsonlar ve diğer masadakiler de arada bizim kadar uğraştı: ) Hijyen konusuna da özen gösterdikleri belliydi, tatil yerlerinde ne kadar hijyen olur ki derim hep ama burda içimiz rahat yemek yedik diyebilirim.  İnternet sitelerinden açık restoran alanına bakarsanız, her akşam bu alandan çamaşır suyu kokusu geliyordu, derin bir temizlik başlıyordu.

Öğle yemeğinden sonra etraf bebek arabasıyla dolaşan kişilerle doluyordu, kuzular uyuyunca etraftaki hareket biraz azalıyordu tabi: ) Sonra anneler güneşlenmeye, babalar da ya bir aktivite ya da uykuyaa..

Odalar bungalow şeklinde, tek kötü yani, çocuklu aileler için banyosu çok küçük. Bunun dışında benim takıldığım minik detaylar vardı tabi ama gözardı edilebilecek şeyler diyelim..
Akşamları mini discosu var, Melis’i yemekten sonra götürüyor, uyku saatinde ağlayarak çıkarıyorduk, o kadar eğlendi ki, sürekli oynadı: )

Yemek sorunu, denizden çıkmak istememesi dışında bize hiç sorun çıkarmadı miniğim. Öğle ve akşam uykuları yine aynı düzenindeydi, öğle saatinde yorulup sızıyor, yaklaşık 3 saat uyuyordu. Akşamları da aynı şekilde mini discoda yoruluyor ve hemen uyuyordu. Hala ilk aldığımız arabasını kullanıyoruz, yani yatak gibi, biraz da konforlu hale getirince yatağındaymış gibi uyuyor ve geç saatlerde içimiz rahat o yanımızda uyurken gezebiliyorduk. Baston pusetleri hiç tercih etmedim, dışarı çıktığımızda eğer uyku saatine denk geldiğinde de dışarda olacaksak arabasını alıyoruz açıkcası, bunun dışında taşımıyoruz. Bastonlar hafif diye tercih ediliyor ama ben onların içinde boynu iki büklüm uyuyan çocuk görünce içim gidiyor walla..

Çocukla nasıl rahat tatil yaparım düşüncesiyle mekan arayışındaysanız, yemek sorunu olmadan, hem doğayla içiçe, hem denize sıfır, hem eğlenceli.. Mutlaka inceleyin ve hiç şüphesiz gidin derim.


Sevgiler.

Birazcık foto ;)
Fotolar o kadar çok ki, düzenlemek, elemek zor oldu, en sevdiğim birkaç fotoyu paylaşmak istedim..







16 Eylül 2014 Salı

Melis 2 Yaşında !

Evet, Melis 2 yaşına gireli 2 ay oldu.. Hep aklımda olan, hatta vakit ayıramadığım için vicdanımın hiç rahat olmadığı bloğumuza yeni yazabiliyorum. İş yoğunluğu had safhada, değil yeni gelişmeleri yazmak, takip ettiğim diğer bloglardan, haberlerden, kitaplardan da uzak kaldım.. Uzun zamandır arayamadığım kişilerle muhabbet edesim, alışveriş sitelerinde tur atasım, yarım bıraktığım bekleyen kitaplarımı hemen bitiresim var..

Neyse bu konuyu geçelim, yoksa çok mızıldarım ben, dertliyim çok: )

Doğum gününü tam gününde ailemle yaptığımız iftar sonrasında pasta keserek, Üsküdar sahilinde güzel bir mekanda kutladık, hava güzeldi, fasıl da vardı, huzurlu ve keyifli bir akşam geçirdik.





Yakınlarımız ve arkadaşlarımızla da farklı bir zamanda yaptık.

Geçen yıl olduğu gibi aylar öncesinden başlayan bir hazırlık yapamadım. Kafamda vardı birşeyler ama iş yogunluğu, ramazan, tatil arefesi derken son ana kaldı çoğu şey. Mekan konusunda geçen yıl yaptığımız yer ile görüştük ancak anlaşamadık. İlk yaş gününü kutladığımız mekanla ilgili hala mailler alıyorum bu arada: ) Bu sene seçtiğimiz mekan da çok doğru bir karardı ve çok memnun kaldık, herşey Rüya Hn. ile en başta görüştüğümüz gibi kusursuz, eksiksizdi, inanılmaz ilgili ve güleryüzlülerdi.

Mekanın bahçesi davet edeceğimiz kişi sayısına yetmiyordu, bu yüzden kapalı alanında kutladık. Hava koşulları da bu yönde karar vermemizde etkiliydi. Yine kahvaltı şeklinde başlamasını istedik. Hem davetlilerin bütün gününü almamış oluyor, hem de katılanların çoğunluğu çocuklardan oluştuğu için malum, uyku saatlerine kadar pastamızı üflemiş oluyoruz.

Doğum günü süsleri konusunu çok abartamadım, kendi düzenlediğim poster, su şişesi süsleri, mini kürdan süsleri, şeker kavanozu süslerini bastırdım. Çok da güzel oldular, kendiniz yapabiliyorsanız, basımı için irtibat bilgilerini iletebilirim, biz çok memnun kaldık.



Pastayı da yine Pardiva Butik’ten sipariş verdik, yine anlattıklarımı yaptılar: ) Hem de taze taze. Balon delisi Melisko’ya balonlu bir pasta yaptırdık.


Elbisesi’ni Jujube’den son anda aldım, kafamdaki rengarenk bir elbiseydi ama yine vakit darlığından tam istediğim elbiseyi bulamasam da, uçuş uçuş bir elbise oldu, arkasında uzun bir kurdele olsun istiyordum, bunun için imdadıma kuzenim ve annem yetişti.

Cakepops’ları ise yakın arkadaşlarımdan, ayrıca Çilekligiller bloğunun sahibi Çiğdem yaptı, iki kuzusuyla uğraşırken bizim için bunları yapması çok kıymetliydi gerçekten, emeğine, düşüncesine sağlık diyor, çooook çok teşekkür ediyorum ona tekrar. Melis’in en sevdiğim doğum günü fotosunda da elindeydi, kalanları da evde tüketmeye devam etti J



Miniklerin defalarca pastanın mumlarını yaktırıp, üflediği, sevdiklerimizin yanımızda olduğu güzel bir doğum günü oldu. Büyüdükçe insanın daha çok yapası geliyor doğum günü J çünkü ilk yaş özel oluyor, pek birşey anlamıyor tabi, ama sonrakilerde eminim daha keyifli oluyor, anladığını görmek nasıl mutlu ediyor insanı.



Nice mutlu ve sağlıklı yılları olsun tüm kuzucukların diyerek, sizinle doğum günü fotoğraflarımızın bir kısmını paylaşıyorum..


Sevgiler.