İsim:

Email: *

Mesaj: *

İsim:

Email: *

Mesaj: *

26 Şubat 2014 Çarşamba

Vakıf Taşdelen 15 Litre Cam Damacana Artık Mutfaklarda

Hayatımızdaki önemi nedeniyle içeceğimiz suyu seçerken çok titiz davranıyoruz.

Bunun için de suyumuzun özellikle cam ambalajda olmasını tercih ediyoruz.

Uzun yıllardır bu hassasiyetle suyu bize cam şişelerde ulaştıran Vakıf Taşdelen’den beklenen yepyeni ürün işte karşınızda.

Vakıf Taşdelen 3 litrelik cam şişesinin yanısıra şimdi de 15 litre cam damacanada.

Tabii konu sağlık olduğu için Vakıf Taşdelen bu yeni ürününde bütün ayrıntıları da düşündü.

Vakıf Taşdelen 15 litre cam damacanayı sipariş ettiğinizde, BPA içermeyen sağlıklı pompanızı, cam boru seçeneğiyle tercih edebiliyorsunuz. Kısaca sağlıklı cam damacanayı, sağlıklı cam boru ile kullanabiliyorsunuz. 

Cam damacanın diğer bir özelliği de plastik olmayan, özel sağlıklı kapağı…

Ayrıca Vakıf Taşdelen 15 litre cam damacanayı, gün ışığını kırarak suya olumsuz etkisiniz azaltan özel tasarım koruma ve taşıma kasası ile birlikte kullanabiliyorsunuz.

Siz de sevdikleriniz için Vakıf Taşdelen 15 litre cam damacanayı tercih edin,

hayatınızda sağlıklı suya yer açın.

Vakıf Taşdelen Facebook

Vakıf Taşdelen Twitter

Vakıf Taşdelen Web

Bir boomads advertorial içeriğidir.

19 Şubat 2014 Çarşamba

Gazlı Bebek, Anlatılmaz Yaşanır!

Bebeğiniz gazlıysa, kime ne kadar anlatsanız da sizi en iyi, bebeği gazlı olan bir anne anlar. Paylaşılan çareler, anneanne/babaanne önerileri, doktor kontrolleri… Annelerin geçirdikleri o günlerin tarifi yoktur.
Tıpkı anne olduğunuzda, bebeğinizi kucağınızı aldığınız zamanki duygularınızı tarif edemediğiniz gibi…
Uykusuz geceler, insanın kendine ‘acaba sorun ben de mi’ diye sorduğu zamanlar elbette geride kalacak ve o tatlı varlık bir gün en tatlı gülüşüyle size bakacaktır. Peki ama ne zaman?
Dilerseniz biraz neden bebekler gazlı olur bir bakalım, anlamaya çalışalım.
Bebeklerin 55%‘i yaşamlarının ilk aylarında sindirim problemi yaşayabilir çünkü dünyaya geldiklerinde sindirim sistemleri henüz tam olarak gelişmemiştir.
Bebekler için en uygun besin anne sütüdür ve hayata en iyi başlangıcın yapılmasını sağlar.
Bebeğin anne sütü ile beslenmesi için hazırlık yapılması aşamasında ve emzirme esnasında sağlıklı ve dengeli bir diyet uygulamanız önemlidir.
Sütünüzün az olduğunu hissettiğinizde bebeğinizin beslenmesi konusunda her zaman doktorunuza ya da sağlık profesyoneline/uzmanına danışmanız doğru olacaktır.
Doktorunuzun da görüşüyle, gazlı bir bebek için en doğru seçim,
bebeğinizin sindirimi kolay besinlerle beslenmesidir.



Bebelac Nutrikonfor devam sütü, fermentasyon teknolojisi ile üretilmiştir. Fermantasyon, yoğurt ve benzeri ürünlerin üretiminde kullanılır. Fermente ürünler sindirime yardımcıdır.
Bebelac Nutrikonfor 2, 6. aydan itibaren kullanılabilen devam sütüdür. 6. aydan itibaren her gün en az 500 ml anne sütü veya yetersiz ise doktorunuza danışarak devam sütü vermeniz önerilir.
Bebelac Nutrikonfor 2’yi bebeğiniz 1 yaşına gelene kadar kullanabilirsiniz.
Detaylı bilgi için tıklayınız.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

14 Şubat 2014 Cuma

Bebeklerde Damak Tadı


Bebeklerde damak tadı anne karnında mı oluşuyor dersiniz ?

Melis’in yediği, sevdiği ya da tam tersi sevmediği şeyler benimle benzer olmaya başlayınca bir araştırayım dedim, doktorumuza da sordum. Gerçi bazen şunu bunu yemiyor diye şikayetlendiğimde, biriniz demek ki bebekken böyleymişsiniz, şikayet etmeyin derdi, gülerdik: )

Meğer hamileyken beslendiğiniz yiyeceklerle çok ilgiliymiş, alakası olmadığını düşünürdüm hep. Tat duygusu amniyo sıvısı ile anneden bebeğe geçermiş. Bu tatlar bebeğin hafızasında yer edermiş..

Hamileliğimin ilk 3-4 ayında yoğun mide bulantısı yaşadığımdan, açıkcası suyu bile zorla içer durumdaydım. Geçen yıllarda yazdığım haftalık yazıları okuyanlar bilir. Normalde et-tavuk yemeyen biriyim. Hamileyken zoraki, kokusunu almadan evde yapılması koşuluyla az biraz alışmaya çalışıyordum, şirkette yemekhaneye inmek kabustu, koku konusunda duyarlı birinin hamileliğini anlayabiliyorum bu yüzden, bütün bardaklar, çatallar kokuyordu sanki, en üst katlardan yemeklerin kokusunu duyardım.. Eski günlere geri döndüm yazınca: ) ama inanın unuttum gitti ve çok keyifli, mutlu bir dönemdi benim için, hep söylerim..

Konumuza devam edersek, Melis de et asla yemiyor, minik minik yediklerine kattığımda hemen anlıyor ve çıkarıyor ağzından. Köfteyi biraz yediği için sık sık yapıyoruz.

Hamileyken her akşam mutlaka melisa çayı içerdim, nasıl iyi gelir rahatlatırdı. Melis de ıhlamuru ve melisayı çok sever.

Makarna ve patatesi  hergün yese sıkılmayan annesinin aynısı oldu çıktı: ) Bulgur pilavı yemekten sıkılmıştım, folik asit içerdiği için eve bulgurdan başka pirinç girmezdi, buna Melis de bayılıyor !

Sebzeleri ayırt etmem ve bildiğiniz otoburum: ) Melis de çoğu sebzeyi yer, brokoli çorbasını bile içiyor yani..

Hamileliğim boyunca canım hiç tatlı istemedi, arada sütlü tatlılar yerdim, yemiş olmak için. Melis de tatlıyı çok sevmez, çikolata hariç : ) Çikolatayı da gören doğduğundan beri veriyoruz zanneder, daha yeni yeni arada kinder alıyorum, nasıl yiyorr !

Damak tadının genetik olduğu konusunun ispatıyız biz şu durumda.

Tüm bunların dışında damak tadını geliştirme olayı var. Bunu geliştirmek için de, sürekli aynı periyodda, aynı şeyleri yedirmemek, mutlaka değişik tatlara alışmasını da sağlamak gerek. Sebzeleri ayrı ayrı yedirin, hepsini karıştırıp rondodan geçirmeyin denir, buna katılıyorum ve ilk zamanlardan beri hem karışık, hem ayrı ayrı verdim. Ama bazı tek başına yemediği şeyleri, mecburen ezip, sevdiği birşeyle karıştırdığım oluyor, kuru bakliyatlar gibi mesela.

Nasılsa yemiyor diyerek, bir denemede yemediği birşeyi kesmemek gerekiyor. Belki biraz ara vermeli, ama sonrasında mutlaka yeniden denenmeli. Melis bir anda yoğurt yemeyi bıraktı, meyve de karıştırsak reddediyordu, yayla çorbası şeklinde deniyoruz, yiyor garip şey: ) Biraz ara verdikten sonra yeniden deneyeceğim.

İşte bu sebepler ve örneklerden dolayı, hamileyken yediklerimize çok dikkat etmeliyiz ki sonrasında zorlanmayalım. Her bebekte, her zaman böyle midir ? Hayır, değil belki ama genele bakarsan böyle..



Bol iştahlı olsun yumurcaklarınız !


Sevgiler.

12 Şubat 2014 Çarşamba

Minik Mucizemmm'den Hediye, Kim İsteeer ? :)

NKC Tasarım işbirliği ile gerçekleştirdiğim çekilişe davetlisiniz !




El emeği, rengarenk, kaliteli, şık tasarımlı ve uygun fiyatlı birçok ürün tasarlayıp satışa sunan NKC Tasarım'ı bir an önce takibe alın ve ilk şartımızı gerçekleştirmiş olun: )


Aşağıdaki sevimli baharatlık setini kazanmak isterseniz;


- NKCTasarım instagram hesabını takibe almanız http://instagram.com/nkctasarim

- Melissmum instagram hesabını takibe almanız http://instagram.com/melissmum
- Bloğunuz var ise, bloğu takibe alarak çekiliş linkini yayınlayıp, çekilişi duyurmanız 
-Instagramda @nkctasarim @melissmum 'ı tagleyerek, #nkctasarimçekilişi hastag'iyle yayınlamanız yeterli.



Şimdiden bol şans..


Şartları yerine getirdiğinize dair yorum bırakabilir ya da mail atabilirsiniz. 




Not: Çekiliş 24.02.2014 Pazartesi günü sonuçlanacak ve yine blog aracılığıyla duyrulacaktır.

11 Şubat 2014 Salı

Emzirmeye Veda Etmeye Yaklaşırken..

Yazının başlığı bile içimi burktu..
Emzirmek benim için hiçbir zaman aman bitse de rahat etsem dediğim bir duygu olmadı en başından beri.. Neden böyle diyorum, etrafta aaa hala emziriyor musun, ben hiç sevemedim emzirmeyi diyenlere rastladığımdan.. Ne garip di mi, nasıl böyle hisseder ki insan.
İnanılmaz, tarifsiz bir his ! İlk zamanlar ara ara aklıma düşerdi, nasıl vedalaşacağız, ben bıraktıramayacağım galiba diye.

Melis şu an tam 19 aylık. Aslında iki yaşına kadar emzireceğim diyordum, doktorumuz 18. ayda sonlandırmamı önerdiği halde. Neden bırakmaya yavaştan başlamak istiyorum; çünkü artık faydası oldukça azaldı, fazla müptela oldu, benimle ilişkisinin çoğunluğu emzirmekten ibaret hale geldi. Oyun oynarken bile bi anda bırakıp emmek istiyor ya da kucağıma aldığımda direk krizi tutuyor ve dinmiyor. İşten eve döndüğümde, üzerimi zor değiştiriyorum, o kadar. Ev kalabalıksa ya da farklı bir ortamdaysak ve başka şeylerle oyalanıyorsa çok aramıyor, gece emme sıklığı da azaldı, yok denecek kadar.
Son dönemlerde çok hasta olduğu için, emerek huzur buluyordu, daha da bağımlı oldu. 
Kış bitsin, hastalığı bitsin, şu ay geçsin derken yaklaştık..

Nisan ayı gelince yani tam 22 aylık olduğunda, yaz da gelmeden kesmek istiyorum. Bu süreçte, yok şunu bunu sür, tiksindir gibi yöntemleri asla denemek istemiyorum. Travmatik kısmının yanı sıra, bu şekilde vedalaşsın istemiyorum açıkcası. Ama Melis, "aa süt bitmiş, artık emmeyeceksin" vs vs diyerek bıraktırılacak bir çocuk da değil. Hep söylüyorum zaten bak yakında emmeyeceksin, büyüdün, sütler bitecek gibi cümleleri. Genelde de çok kararlı bir insan olmadığımdan ve bu konuda da kararlı olmak gerektiğinden işim zor. En kötü, sütün kesilmesi için ilaç kullanayım diyorum ki (bilirsiniz o ilaçları kullanınca asla emzirmemeniz gerekiyor), dayanamayıp emzirmeyeyim..

Son dönemlerde araştırdığım, yaşayanların deneyimlerini okuduğum, aklımdan çıkmayan konu bu! Melis asla bırakamaz gibi geliyor ama benzer durumda bebekleri olup, birkaç günde bıraktıranlar da var. Çok inatçı ve istediği olmadığında feryat figan ağlayan kuzucuğumu nasıl ağlatıp, bıraktıracağım, acayip stres yaptım. 

Yara bandı vs deneyenler var, eminim ki Melis'e çözüm değil bu.. Doktorumuz sabır taşı diye aktarlarda satılan birşeyden bahsetmişti, bir hastası söylemiş, bir günde bitmiş olay, istersen dene dedi ama, bundan da emin değilim.

Yani durumum pek karmaşık bu konuda : ) 

Tecrübelerinizi, önerilerinizi bekliyorum, benim için çok kıymetli olacak!



Oyuncak / Oyuncak Seçimi

Bu konuyu şu yaşta şu oyuncağı alın ya da bebekler en çok bunları seviyor demek için yazmadığımı baştan belirteyim: ) Hem kendi deneyimlerimizi paylaşayım, hem de ilk oyuncaklarımız da kayıtlara geçsin bloğumuzda dedim..

Çünkü bu minik kuzuların sağı solu belli değil, bir gün bir oyuncağın yüzüne bakmazken, diğer gün uzun vakit geçirebiliyorlar. Hatırlıyorum, ilk oyuncağımızı alırken nasıl heyecanlandığımızı, artık etrafta olup bitenlere tepki verebilip, takip etmeye başlayınca, acaba ne alsak diye bakınmaya başlamıştık toys shoplara: )

İlk oyuncaklarımız aşağıdaki fotoda gördükleriniz: )



Melis genelde kitapları kurcalamayı çok seviyor, en uzun vakit geçirdiği kitaplar diyebilirim. Tabii ki bunlar, bizim onun için özel alıp seçtiklerimiz değil, bizim kitap ve dergilerimiz: ) Eğer nasıl dikkatini çekecek bir kitap almalıyım derseniz size “Soframda Gökkuşağı” isimli kitabı tavsiye edebilirim, renkler inanılmaz canlı, içindeki herşey gerçek gibi ve inanılmaz detaylı bir şekilde oyun halinde tanıtılmışlar..


Bilirsiniz farklı boyut ve şekillerdeki aşağıdaki tarzda geliştirici oyuncakları, bunlar da faydalı ve sevdiklerimizden.


Biraz acele edip, belki ilgilenir diye düşünerek aldıklarımızın bir kısmı da aşağıda.. Bu gibi şeyleri bence almak için acele etmeyin, ilgilenmiyor diyemem ama bunları alana kadar daha faydalı şeyler alınabilir..  “Neşeli Köpek” için aynı şeyi söyleyemeyebilirim, bunu seviyorlar;)



Aşağıdaki balık yakalama oyuncağı.. Bu bence el-göz koordinasyonunu sağlayabilmesi için mutlaka alınması gerekenlerden.. Birlikte balıkları yakalarken çok eğleniyor ve siz de eğleniyorsunuz: ) Yine aynı fotodaki çekiçli ahşap oyuncak da el becerisi için tercih edilebilir.







Yuvarlak, iç içe geçebilen, sayılı oyuncaklar etraftan da duyduğum kadarıyla miniklerin çok hoşuna gidiyor, Melis ilk zamanlar epey severdi bunları, şimdi ara ara yine oynuyoruz.



Kız çocuğunuz varsa, aşağıdakilerin evinizde olmaması imkansız sanırım: ) Biz hergün evi süpürüyor, ütü yapıyor ve sonrasında çay içiyoruz mesela: )) Bu sıralar favorilerimiz bunlar.



İki yaşına yaklaştıkça çocuklar sosyal hayata geçiş için yoğun bir hazırlık döneminde olurmuş, bu doğru olmalı, yaşayarak görüyoruz, ilk zamanlar asla oyuncaklarını paylaşmazken, şimdi yakın yaştaki arkadaşlarıyla vakit geçirebilip, paylaştıklarını görmek inanılmaz..

Parmak oyuncaklar da çok eğlendiriyor, yazdıkça aklıma geliyor daha birçok oyuncak ama başta da söylediğim gibi, o kadar onlarla ilgili ki bu durum, birinin dikkatini çekenle diğeri ilgilenmeyebiliyor. Başkasında görüp, çok sevdiği oyuncağı hemen koşa koşa eve aldığımda hiç bakmadığını bilirim çoğu kez..

Belki gelişim düzeyleriyle de alakalı, oyuncakların üzerinde hep bir yaş aralığı belirtilir ya, ona hiç uymam ben mesela, “aa Melis bunu sever ya da sevmez” diye bildiğimden, düşünerek alırım.. Her çocuk birbirinden farklı, yaş grubunu düşünürken, gelişim düzeyini de hesaba katmak gerek.

Uzun uzuuun vakit geçirilen, eğlenceli bir oyuncak da su bence, evet SU: ) Biz bazen yemek yemekte zorladığı dönemlerde bile hemen önüne bir kaba su koyuyoruz, yanına da birkaç oyalayıcı şey, inanılmaz eğleniyor, hatta suda haraket edebilen balıklardan da alıp bulundurun evde, banyoda çok eğlenecektir.

Hamurlar iki yaştan sonra ilgisini çeker diyorlar, ben ara ara oynayalım diye çıkarıyorum, hatta kalıplar da aldım ama Melis pek sevmedi hala, denemeye devam artık: )

Aşağıda Sevgili Milda’cığın şeker annesi Nalan’ın önerdiği boyalardan aldık, gerçekten süper, ne ele iz bırakıyor, ne de eşyalara, bu dönemde olan bebikleriniz için mutlaka alın derim. Ayrıca kendisinin bloğunu da inceleyin, yaptıkları Montessori aktivitelerini sıkça paylaşıyor.



Oyuncak konusu derin mevzuu: ) Çok büyük paralar veriyoruz kimi zaman dayanamayıp evet ama eminim siz de görüyorsunuzdur mesela Melis’in bazen gereksiz bir poşetle, bir eşyanın kutusuyla, iplerle, kolyelerle, eşofmanınızdan sarkan bağcıkla bile oynadığı oluyor, gülüyoruz ne cinssin kızım sen diyerek: )

Ara ara oyuncakları değiştirmek çok işe yarıyor, mesela ilgilenmediği oyuncakları kaldırıyor, bir süre sonra yine çıkarıyorum ve yeni bir oyuncakmış gibi ilgilendiği oluyor, aktivite oyuncaklarını ise hep ortalıkta tutmuyorum, oynuyoruz ve ilgisi dağılınca kaldırıyorum..

Sonuç olarak işin sonu yok, bu pazarın sonu da, inanılmaz çeşit, farklı fiyatlarda, bizim bile bazen aklımızı alan, çocuklaştıran bi dünya şey var değil mi ?

Banyo oyuncakları kategorisinde olan bu fotodaki Summer Infant Tub Time Bubble Maker’ı olur da bir yerde görürseniz ne olur haber verin arkadaşlarrr ! Çok istiyorum ben bunu, balon delisi olan Melis’e banyo oyuncağı olarak: ) Türkiye’de şu sıralar yokmuş, baya araştırdım, zaman zaman yine bakıyorum ama denk gelirseniz ve haber verirseniz çok sevinirim. Bu tarz birçok şey var ama biz bunu istiyoruz: )




Melis’in şimdilerde favorisi olan filiyle eğlendiği videoyu paylaşmadan edemeyeceğim: )

                                                                           https://vimeo.com/86396270


10 Şubat 2014 Pazartesi

Anne Sütünün Antibiyotik Kullanımı Gerektiren Hastalıkları Azalttıgını Biliyor Muydunuz?

Sevgili anneler, anne sütü mucizedir, bebeğiniz ilk doğduğu andan itibaren büyüme ve gelişme için gerekli olan tüm sıvı, enerji ve besin ögelerini içerir. Eşsiz içeriği ile bağışıklık sistemi gelişimini destekler, antibiyotik kullanımı gerektiren hastalıkları azaltır.
Bebeğinizin bağışıklığını guclendirmek için onu 2 yaşına kadar anne sütü ile besleyin. Anne sütü alımı azaldığındaysa bebeğinizin bağışıklığını Aptamil ile desteklemeye devam edebilirsiniz.




Detaylı bilgi için tıklayınız.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

6 Şubat 2014 Perşembe

Faber-Castell ‘Renkli Yönetmenler’ Facebook Uygulaması ile her hafta 10 aktivite bileti kazanma fırsatı!

Çocukların eğlenirken yaratıcılıklarını geliştirmesine yardımcı olan Faber-Castell yeni Facebook uygulaması ile çocukların sömestr tatillerine renk katıyor!
25 Ocak Cumartesi günü çocuklar Tepe Nautilus CineMaximum fuaye alanında seans öncesi Faber-Castell'in onlar için hazırladığı süpriz ile karşılaştılar. Faber-Castell "Hayal Gücünün Ürünleri" ile yaratıcılıklarını konuşturdular, birbirinden güzel objeler yaptılar.

Çocuklar filmlerini izlemeye salona girdiklerinde, Faber-Castell ekibi çocukların eğlenceli keçeli kalemler ve değiştirilebilir tablet suluboya ile tasarladıkları nesneleri renkli film afişlerine dönüştürdü. Seans çıkışı kendi tasarımlarını film afişlerinde gören çocukların şaşkınlıkları ve sevinçleri görülmeye değer!
Şimdi bu sürprizi Faber-Castell yeni Facebook uygulamasına taşıdı. Çocuklar Faber-Castell eğlenceli keçeli kalemler ve değiştirilebilir tablet suluboya ile tasarladıkları nesneleri uygulamada yer alan film afişi şablonlarına yerleştirerek kendi filmlerinin yönetmeni ve afiş tasarımcısı oluyorlar.
Hazırlanan film afişleri içerisinden en çok beğenilen, oy alan tasarımların sahibi olan küçük yönetmenler müze veya sinema bileti kazanma fırsatı yakalıyorlar.
Eğlenceyi yakalamak isteyen çocuklar  https://www.facebook.com/FaberCastellTurkiye/app_291525467663299 sayfasından uygulamaya ulaşabiliyor.

Faber-Castell sosyal hesaplardan takip edebilirsiniz:
www.facebook.com/FaberCastellTurkiye
@Faber_CastellTR

Bir boomads advertorial içeriğidir.