İsim:

Email: *

Mesaj: *

İsim:

Email: *

Mesaj: *

29 Haziran 2015 Pazartesi

Prensesimizin Rengarenk Hayal Dünyası

Uzun süredir yazmak istediğim bir paylaşım çizgi film konusu.. Melis’ten önce gayet masum bir bakış açımın olduğu, ancak Melis’ten sonra fikrimin  biraz değiştiği bir konu. Sanırım olayın içine girmeyince bilinmiyor; yani sonuçta önceden oturup çizgi film izlemiyorsunuz, evde bir junior yetişmeye başlayınca karakter isimleri ve kişiliklerine varana kadar biliyorsunuz..



Gerçekten de şaşırırdım, bir çocuk nasıl bir karakteri sevebilir, diğerini neden sevmiyor ya da anne-babalar bu kadar çok karakteri nasıl aklında tutabiliyor gibi..



Bizim çizgi film izleme alışkanlığımız aslında 2 yaşından sonra başladı, öncesinde Tv açık da olsa çok bakmazdı. Özellikle izlemesini istediğim, sanırım heveslendiğim bir dönem de oldu, izlemiyordu.. Bir süre sonra belli karakterleri izlemeye başladı ve büyüdükçe de anlatmaya, onların yaptıklarını hatta yediklerini örnek almaya başladı. Ben de artık eskisi gibi katı bakmıyordum çizgi film konusuna..

Şu sıralar minik minik Sofia’lar var evimizde:) Hatta gelecek doğum günü Sofia kıyafetli olacakmış diye anlatıyor herkese:) E iş bana düşüyor, artık konseptte Sofia’lı neler kullanırız diye araştırmaya başlayacağım. Bir de Korsan Jake ve papağanları en ilgimizi çeken karakterler.. Haftaiçi anneannesiyle saatleri ezberlemişler, gündüz saat 11:30’da Jake, akşama doğru saat 17:00’de Prenses Sofia’yı izliyorlar. Bu iki çizgi film de hafta içleri her gün aynı saatlerde Disney Channel’da oluyor.



Karakterleri tanıtmak isterim biraz sizlere;

Prenses Sofia

Annesi Miranda, Kral 2.Roland’la evlendikten sonra sarayda yeni ailesiyle yaşamaya başlayan ve kraliyet hayatının inceliklerini öğrenmekte olan 12 yaşındaki Sofia’nın maceralarının anlatıldığı çizgi dizide minik izleyiciler prensesliğin doğuştan değil sonradan kazanılan güzel davranışlarla geldiğini öğreniyor. Sofia hem yeni hayatına alışmaya çaışıyor hem de kralın diğer çocukları Prenses Amber ve Prens James ile kardeşlik kavramını öğreniyor. Saraya taşındığında Kral 2.Roland tarafından kendisine özel güçleri olan bir kolye verilen Sofia, bu sayede yaralı bir kuşa yardım ettiğinde hayvanlarla konuşma yetisi kazanıyor veya yardıma ihtiyaç duyduğunda Pamuk Prenses, Mulan, Sindirella, Belle ve Ariel gibi Disney prenseslerini de yardıma çağırabiliyor. Sofia’ya bu sihirli yolcuğunda Disney Perileri’nden Fauna, Flora ve Merryweather da eşlik ediyor.



Jake ve Var Olmayan Ülkenin Korsanları

“Jake ve Var Olmayan Ülkenin Korsanları”, minik izleyicileri Korsan Jake, arkadaşları Izzy ile Cubby ve papağanları Skully’nin başrolünde olduğu müzik dolu bir hazine avına çağırıyor. Kahramanlarımız gemileri Bucky’le beraber her bölüm iki maceraya atılarak Disney klasiklerinden Peter Pan’in ünlü karakterleri Kaptan Hook ve Smee’yi alt etmeye çalışıyor. Bu keyifli yolculukta takım çalışması, problem çözme kabiliyeti ve fiziksel aktivitenin önemi vurgulanıyor. Ayrıca her bölüm Var Olmayan Ülkenin Korsanları bandosu bir korsan şarkısı çalıyor.



Çizgi dizide dostluk ve birlik olmanın sonucu kazanılan başarılar üzerinden takım çalışmasının önemi vurgulanıyor. Karakterlerin her biri farklı özellikler taşıyor ve biraraya gelip kenetlendiklerinde akıllı, güçlü ve eğlenceli bir takım oluşturuyorlar. Örneğin, Jake takımın kendine güveni yüksek lideri, Cubby harita kullanma becerisiyle her zaman doğru yolu bulmalarına yardımcı oluyor, Izzy ise buldukları ganimetleri kullanışlı hale getiriyor ve sorunlara karşılık yaratıcı çözümler buluyor. Aynı zamanda ekip, Izzy’nin peri tozu sayesinde Jake ve ekibin uçmasını sağlıyor. Skully, bir takımın sahip olabileceği en iyi gözlemci papağan; Bucky ise onları her zaman gitmeleri gereken yere ulaştıran güvenilir bir dost.



Disney Channel çocuklara Doktor Dottie ve İlaçları, Doraemon, Fineas ve Förb, Esrarengiz Kasaba, Muhteşem Örümcek Adam gibi çizgi filmler de sunuyor. Haftasonları da saat 11.00 ve 17.00’de ailecek hep birlikte izlenebilecek harika Disney klasikleri var kanalda. Çizgi filmler pozitif mesajlar, harika görseller ve inanılmaz bir hayalgücü sunuyor.

Çizgi film’lerin hayalgücü, görsellik gibi kavramlar dışında çocuklara farklı birçok şey öğrettiğine de inanıyorum. Sonuçta çocuklarımız sabah saatinden akşama kadar çizgi film izlemiyor ama onlara sunduğumuz sürelerde izlediklerinde, kaliteli, zengin içerikli, iyimserliği hissedebilecekleri filmleri izlemeleri çok önemli. Hem kızımda, hem etrafımda gözlemlediğim en büyük gelişim, kelime dağarcıklarının genişlemesi, konuşmalarının hızlanması.

Melis’le mütevazi prensesimiz Sofia’yı her oturup izlediğimizde, hemen yakın arkadaşı Yağmur’u da çağırmak istiyor, Yağmur da benim arkadaşım birlikte izleyelim anne gibi şeyler söylemesi beni öyle mutlu ediyor ki:)  Jake ve Varolmayan Ülkenin Korsanları’nı izlerken ona genelde anlatıyorum, hem gözlerini TV’den ayırmadan ve birşey anlamadan öylece bakakalmasın, hem de biraz anlasın istediğimden.. Bu arada televizyonlarını uydudan izleyen takipçilerim için hemen bir bilgi daha paylaşayım; Disney Channel uydudan her zaman şifresiz yayınlanıyor. Onun haricinde Digitürk, D-Smart, Teledünya, Tivibu ve Netd.com gibi farklı platformlar üzerinden de izlenebilir.




Paylaşmayı da öğrenebiliyor çocuklar, illa bir eşya paylaşımı değil, izlediklerinde, gördüklerini anlatmaya başlıyorlar, karakterlerin yaptığı, söylediklerini birlikte yapabiliyorlar. Bir olay yaşadığında aklına gelen ilk örnek geçmişte izledikleri olabiliyor.

Melis’te gözlemlediğim en önemli gelişimlerden biri de, hayvanları izlediği çizgi filmlerle öğrenmeye başladı. Bu sayede hayvaları seviyor da, korkmaması gerektiğini biliyor. Her ne kadar annesi kedilerden korksa da:) İnanmayacaksınız ama bana kedileri sevdirmeye çalışıyor, anne korkma diyerek..




Eğlenceli, kaliteli, aile kavramının yer aldığı, yaratıcı, hayal gücünü besleyici çizgi filmleri Disney Channel’dan takip edebilirsiniz.  Internet sayfalarında yer alan oyun ve videoları da izlemekten keyif alıyoruz..




18 Haziran 2015 Perşembe

Kidzania

Biz ebeveynlerin çocuklarımızı yetiştirirken en büyük hedefimiz onları hayata hazırlamaktır. Kendi ayaklarının üzerlerinde durduklarında karşılaştıkları engellere hazır olsunlar isteriz. İşte tam bu amaçla bizlere yardımcı olmak için ciddi bir yatırımla açılan bir yer var: KidZania.

Gerçek hayatın küçük bir adaptasyonu olan bu projede çocuklar “havayolu şirketinden, üretim fabrikalarına, sağlık kurumlarından, olay yeri incelemeye kadar pek çok alanda” gerçek hayat tecrübesini deneyimliyor. Bu tabii ki varımızı yoğumuzu vermeye hazır olduğumuz minik canlarımıza muazzam bir özgüven ve yaratıcılık aşılıyor.

KidZania, dünyada 4 bin çalışanı olan global bir marka. Benim için en önemli sorulardan biri olan çalışan kalitesi belli bir standartla KidZania’da tutturulmuş. KidZania takımı iyi bir eleme sürecinden geçen profesyoneller arasından seçiliyor. Çocuklarımız 60 iş biriminde 90’dan fazla mesleği deneyimleyebiliyor. Bu çok önemli bir şey çünkü eminim biz yetişkinler bir konuda anlaşabiliriz o da: yaptığın işi sevmenin önemidir.

Çocuklarımızın büyüme sürecindeki bu tür dönüm noktalarında KidZania ve benzeri yardımcı projeler bizlere çok yardımcı oluyor. Ve tabii ki büyük problem: Çocuklarımız yaz aylarını nasıl değerlendirmeli? Bu noktada karşımıza KidZania’nın yaz okulu çıkıyor. KidZania Yaz Okulu 1’er haftalık paketlerle sunuluyor. Bu bloklarda çocuklar hem KidZania’nın klasik imkanlarından yararlanıyor hem de yaza özgü alternatif aktiviteler yapıyor. Hem de birçoğu açık havada! İşte aktivitelerin bazıları: halı dokuma, çiçek ekimi, yoga, fotoğrafçılık, heyecan ve spor. Burada önemli bir şeye vurguda bulunmak istiyorum.

Tüm bu aktiviteler ebeveynlerin geri dönüşleri sonucunda ortaya çıkmıştır. Offline ve online yapılan anketler ve geri dönüşler sayesinde herkesi mutlu etmeye yönelik bir program miniklerimizi bekliyor. Heyecan ve macera dolu aktiviteleri sporla birleştiren KidZania Yaz Okulu, profesyonel yönetimiyle çocuklarımıza güvenli ve eğitici bir yaz aktivitesi vaat ediyor. 22 Haziran – 5 Eylül tarihleri arasında devam edecek yaz okulu için detaylı bilgi isterseniz aşağıdaki numaralardan alabilirsiniz.

0850 200 5439
Bu içerik http://www.internetanneleri.com/ tarafından hazırlanmıştır.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Turk Zeka ve Yılmaz EKICI...

Bugün size Yılmaz EKİCİ'den bahsetmek istiyorum, kendisi bir bankada yönetici olarak çalışmakla birlikte, ayrıca ilginizi çekeceğini düşündüğüm bir sitenin de kurucusu ..

Sitenin adı turkzeka.com.. Nasıl mı ilgimi çekti ? Öncelikle 7 yaşındaki güzel kızı Ece'nin bir dergiye zeka soruları hazırlıyor olması, nasıl bu aşamaya geldi, doğuştan bir yetenek mi, çocukların algı yeteneklerinin ne yönde olduğunu nasıl anlarız gibi sorular düşürdü aklıma..

Kendisiyle yaptığım keyifli ve faydalı olacağına inandığım röportajı okumaya ne dersiniz ?


-Biraz kendinizden bahseder misiniz ? Malum turkzeka ile ilgili konuşmaya geçmeden önce, öncelikle blogger arkadaşlarıma sizi tanıtmak isterim ?

39 yaşındayım. Hayatımın büyük bir bölümünü İzmir’de geçirdim. İzmir’i çok sevdiğim için üniversiteyi de orada okumayı tercih ettim.


Evliyim, 1 kızım var. Bir bankada Yönetici olarak çalışıyorum. Mevcut işimden önce bilgisayar programı yazmaktaydım. Tasarladığım bir çok program piyasada hala kullanılmakta. Gitar çalmayı severim, yaklaşık 30 adet bestem var.



Ama ilgi alanlarımın başında Zeka Bulmacaları gelir. Soru çözmek kadar hazırlamaktan da büyük zevk alıyorum.

Ulusal ve Uluslararası bir çok zeka yarışmasında derecelerim var:




-Turkzeka.com sitesi hakkında bilgi verebilir misiniz? 


Zeka soruları, mantık bulmacaları, akıl oyunları vb. zeka ile ilgili konularla ilgilenen kişileri Türk Zeka Portalı altında toplayıp, bilgi alışverişi ile hem kişisel bilgilerini, düşünsel yetilerini, mantık yürütme becerilerini, sıra dışı düşünme, sonuca ulaşma, farklı çözüm üretme yeteneklerini geliştirmelerine aracı olmak, hem de bu süreç içinde kaliteli vakit geçirmelerini sağlamak amacıyla kurmuş olduğum, Dünyaca tanınan web sitemde (Turkzeka.com), bu konudaki birikimimi ve ürettiklerimi paylaşıyorum.

2004 yılında kurduğum, Türkçe, İngilizce, Almanca ve Japonca dilleri ile hizmet veren ve dünyanın çeşitli ülkelerinden 35.000’den fazla üyeye sahip sitede uluslararası tatlı bir rekabetin yaşandığı Zeka Yarışmaları hazırlayıp, yönetmekteyim. (TurkZeka Puzzle Competitions)



-Kitabınız ? Bulmacaseverler ya da bu konuya ilgili olanların dikkatini çekeceğini düşünüyorum ?

Zeka bulmacaları ile ilgili 3 adet kitabım yayımlandı:

2004



BEYİN FIRTINASI / ZEKA ve MANTIK SORULARI (GÜN YAYINCILIK)
Kitabın asıl amacı farklı düşünmeyi, alışılmışın dışında mantık yürütmeyi ve görünmeyeni görmeyi sağlamaktır. “Görünmeyeni anlayabilmek için görünene başvurmak gerekir.” demiştir, Saint Paul. Görünmeyen keşfedilene kadar bir sırdır bizler için ve bu yüzden çekicidir.


2007  


SIRADIŞI ZEKA BULMACALARI

Düşünmeyi Sevenlere....

Zeka Soruları
Mantık Bulmacaları
Görsel - Uzamsal Bulmacalar

Bakış açınızın sınırlarını genişletin…

2007  


IŞILDAYAN BEYİNLER

Sıradışı bir düşünce yolculuğu

Zeka Soruları
Mantık Oyunları
Görsel - Uzamsal Bulmacalar

Yaratıcı düşünme yeteneğinizi geliştirin...


-Zeka oyunlarını sevdirip, çocukları yönlendirmek konusunda neler yapılabilir ?

Erken yaştan itibaren çocuğu zeka oyunları ile tanıştırmak bunu kolaylaştıracaktır. Kızım Ece bunun en iyi örneği.
Doğduğundan beri bir çoğunu kendim tasarladığım oyunlarla haşir neşir olduğu için bunu başarmak zor olmadı.
Ece şu anda 7 yaşında ve Türkiye Zeka Vakfı'nın çıkardığı Oyun-Çocuk dergisinin yazarlarından biri. Dergideki ona ayrılmış "ECE'ce BilmECEler" sayfasına zeka soruları hazırlıyor.



Hazırladığı zeka bulmacalarından oluşacak kitabı için hazırlıkları sürdürüyor. 5 yaşından beri Türk Beyin Takımı - Akıl Atölyesi'ne devam ediyor. Bir çok zeka türünün geliştirilmesine yönelik olarak farklı uyaranlarla/oyunlarla/bulmacalarla/etkinliklerle/faaliyetlerle tanıştırıldığı için çeşitli alanlara yatkınlığı oluştu: Müzik, Zeka Bulmacaları, Matematik, Yabancı Dil, Yüzme, Dans, ...
Doktor olmak istediğini söylüyor ama zaman ne gösterir bilinmez...


-Bir çocuğun hangi tür zekasının (Sözel/Görsel/İşitsel/Sayısal) gelişmiş olduğunu nasıl anlayabiliriz ?

SÖZEL ALGI YETENEĞİ: (DİLSEL ZEKA):  Konuşma ile yazma dilinde kelimeleri etkili, akıllıca kullanma kapasiteleri ve yeteneği oldukça yüksektir. Kelime hazneleri çok daha geniştir. Okuyarak öğrenmek bu çocuklar için çok daha kolay ve eğlencelidir. Bu çocuklar geleceğin şair, yazar, gazeteci ve politikacıları olabilirler.

NASIL ANLARSINIZ?
- Okumayı seviyorsa,
- Kelime oyunlarında başarılı ise,
- Hikayeler yazıp bunları anlatıyorsa,
- Masal, hikaye ya da fıkra anlatmaktan zevk alıyorsa,
- Bulmaca çözmeyi çok seviyorsa,
- Kafiyeli kelimeleri bulup bunları kullanmaktan ve tekerlemeleri hızla söylemekten de hoşlanıyorsa bu çocuğunuzun sözel algısının oldukça yüksek olduğunu gösteriyor.

NE YAPABİLİRSİNİZ?
Sözel algı yeteneğinin yüksek olduğunu fark ederseniz onu okumaya yönlendirin ve daha çok okumasını sağlayın. Birlikte hikayeler uydurup bunları birbirinize anlatın. Çocuğunuza verebileceğiniz en iyi hediye ise yeni hikaye kitapları olabilir.

GÖRSEL ALGI YETENEĞİ (Görsel Zeka): Görsel algı yeteneği yüksek olan çocukların yaşıtlarına nazaran çizimleri ve resimleri çok daha güzel olur. Erken yaşta üçgen, kare, daire gibi şekilleri daha kolay çizebilirler. Perspektif algıları da erken yaşta ortaya çıkar. Çizdikleri resimlerde perspektif algılarını daha iyi yansıtırlar. Okulda ders sırasında tahtaya çizilmiş olan şekilleri, matematik problemlerini, yazıları ya da bilgileri daha kolay hatırlarlar. Üç boyutlu düşünebilir ve cisimleri daha kolay öğrenirler. Geleceğin ressam, mimar, fotoğrafçı ve dekoratörleri olabilirler.

NASIL ANLARSINIZ?
- Çizerek yapılan anlatımları, şekillerle anlatılan bilgileri daha kolay kapıyor ve daha kolay hatırlıyorsa,
- Yap-boz, labirent gibi görsel faaliyetlerden hoşlanıyor,  yaşıtlarından daha çok hayal kuruyorsa,
- Film ve slayt gibi görsel gösterileri çok seviyorsa bu görsel algılama yeteneğinin yüksek olduğunu gösteriyor.

NE YAPABİLİRSİNİZ?
Bu tip algı yeteneği gelişmiş çocukların en iyi öğrenme şekli ise görerek ve örnekleyerek oluyor. Çocuğunuza ders çalıştırırken bu özelliğini dikkate alın. Eğitim sürecinde güzel sanatlara yönlendirmeniz çocuğunuzun hem bu yeteneğini geliştirir, hem de kendisine olan güveninin artırır.

SAYISAL ALGI YETENEĞİ (MANTIKSAL ZEKA- MATEMATİK ZEKASI): Bu çocuklar neden-sonuç ilişkisini daha kolay kurarlar. Çok meraklıdırlar ve sorular sorup cevaplarını merak ederler. Sayısal olarak düşünmeye yatkındırlar. Matematik en sevdikleri derstir. Bu çocuklar gelecekte matematikçi, mühendislik gibi alanları tercih ederler.

NASIL ANLARSINIZ?
- Matematikle ilgili oyunlar oynamak ona çok zevkli geliyorsa,
- Dama, satranç gibi düşündüren oyunları oynamaktan zevk alıyorsa,
- Mantığa dayalı yap-boz ya da matematik yetenek sorularını çözmek çok hoşuna gidiyorsa sayısal algı yeteneği yüksek demektir.

NE YAPABİLİRSİNİZ?
Matematiğin ve aritmetiğin içinde olduğu her şey dikkatini daha çok çekeceği için yeni bilgileri öğretirken mutlaka matematik ve aritmetik kullanın. Sayısal değerlerle anlatımlar, neden sonuç ilişkisine dayalı anlatımlar çocuğunuzun öğrenmesinin daha zevkli ve kolay hale gelmesini sağlar.

İŞİTSEL ALGI YETENEĞİ (MÜZİK ZEKASI): Müzik kulağı iyi olan çocuk tüm dünyanın ritmini ve melodisini daha kolay algılayıp ayrı tat alır. Dinlediği müzikte ezgideki iniş çıkışları, değişimleri daha kolay ayrıt eder.  Geleceğin müzisyenleri de diyebileceğimiz bu grup çocuk kendisini müzikle ifade etmekten hoşlanır. Bu çocuklar dinleyerek daha kolay öğrendikleri için okulda derslerde dikkatlerini etkileyebilecek durumlar bilgileri eksik öğrenmelerine sebep olabilir. Bu nedenle derste dikkatlerini mümkün olduğunca yüksek tutmalarını sağlamak gerekir.

NASIL ANLARSINIZ?
- Güzel şarkı söylüyorsa veya müzik aleti çalmaya hevesli ise ya da çalıyorsa,
- Müzik dinlemeyi seviyor, okul dışında da öğrendiği şarkıları söylemekten çok hoşlanıyorsa.
- Koro ya da buna benzer faaliyetlere katılmaktan zevk alırsa işitsel algı yeteneğinin yüksek olduğuna işaret ediyordur.

 NE YAPABİLİRSİNİZ?
Çocuğunuz en iyi dinleyerek öğrenir. Kendilerine anlatılarak öğretilen bilgileri kolay kolay unutmazlar. Duyarak öğrendikleri bilgiler yıllarca kalıcı olarak saklanabilir.

HANGİ TİP, NASIL DAHA KOLAY ÖĞRENİYOR?
- Görsel algısı gelişmiş olan çocuklar: Resimlerle ve video filmlerle.
- Sayısal algısı iyi olan çocuklar: Mantığa dayalı, sebep sonuç ilişkileriyle.
- Müzik algısı gelişmiş çocuklar: Müzikle.
- Sözel algısı gelişmiş çocuklar: Dinleyerek ve okuyarak.

-Kız babası olarak:) kızınızla nasıl etkinlikler yapıyorsunuz, onun gelişimi ve okul başarısı için neler yapıyorsunuz ve ailelere bu konuda neler önerirsiniz?

Kendi uyguladıklarımı örnekleyerek öneri halinde anlatayım.

Bahsedeceğim tüm öğütleri 3 ana kategoride toplayabiliriz:

1- Onu mutlu eden şeyler
2- Onun güzel huylar edinmesini sağlayan şeyler
3- Onun gelişimine katkı sağlayan şeyler

1.madde: Onu mutlu eden şeyler
En önemli madde bu. Bir çocuk mutlu ise başaramayacağı şey pek olmayacaktır.
Onu mutlu etmek için öncelikle onun değerli biri olduğunu hissettirin.
Birlikte konuşun, tartışın, düşünün, şakalaşın, gülün, oynayın...
Alınacak önemli kararlarda ona da söz/oy hakkı verin.
Size yardım etmesini sağlayın: Geçen hafta sonu birlikte yeni aldığımız avizenin tüm parçalarını birlikte takıp monte ettik.
(Aman kırılacak, ayy düşürecek korkusu olmadan...)
Seçim hakkı verin, satın alacağınız elbiselerin rengini, modelini kendi seçebilsin.
Abartıya kaçmadan gerekli yerlerde onu övün. (Boş yere değil!)
Azarlamayın, hor görmeyin, saygı duyun, "kes sesini" demeyin, gözlerinin içine bakarak, tüm dikkatinizle anlattıklarını dinleyin.























2.madde: Onun güzel huylar edinmesini sağlayan şeyler
Onun edinmesini istediğiniz güzel huyları/özellikleri öncelikle siz gösterin, birlikte ugulayın ki kalıcı olsun:
Yaşlı birine elindeki yükü taşıyarak birlikte yardım edin mesela. Ama ona da küçük bir poşet verin ki bu duyguyu o da tatsın.
Sonra bunun üzerine konuşun, o kişinin ne kadar mutlu olduğunu ve iyi ki ona yardım ettiğinizi söyleyin.
Yollarda dilenen veya kağıt mendil satan bir çocuğa para vererek değil de, örneğin karnını doyurarak yardım edin, ama al şu parayı yemek ye diyerek değil.
Alın o çocuğu hemen oralardaki bir yerde birlikte oturup yemek yiyin, Siz, çocuğunuz ve o çocuk. Yemek esnasında sohbet edin. Ama eğlenceli şeylerden, çocuğun durumundan değil.
Eğlenin, şakalaşın, hem o çocuğu iyi hissettirin, hem de yardım etmenin harika bir yolunu çocuğunuza aşılamış olun.
Her gün yatmadan önce, o gün onu en mutlu eden, en üzen, en şaşırtan,... şeyleri hatırlayıp anlatmasını isteyin, siz de kendinizinkileri anlatın.
Mümkünse evcil bir hayvanı olsun. Üstesinden gelebileceği sorumlulukları olsun bu konuda. Örneğin beslenme saatini hatırlamak gibi.



3.madde: Onun gelişimine katkı sağlayan şeyler
Okuduğunuz kitapları birbirinize anlatın. Ben ondan bunu istedikçe o da bende istiyor ve anlattıklarımı merakla dinliyor.
Birlikte hikayeler uydurun. 1 dk. siz, 1 dk. çocuğunuz konuşarak hikayeyi ilerletin.
Ertesi gün önce dünkü oluşturduğunuz hikayeyi hatırlamaya çalışıp, özetleyin. Sonra yeni bir hikaye uydurmaya koyulun.
Pek televizyon izlemeyin, onun yerine bir kaç haftada bir, birlikte bir sinemaya gidip, güzel bir film seçin, popcorn eşliğinde o ortamda birlikte izleyin.
Çıkınca filmin en etkileyici anlarını hatırlayıp, birbirinize anlatın.
Birlikte satranç oynayın. Arada bir sizi yenmesine izin verin ve yüreklendirin.
Kütüphaneye üye yapın, okudukça yeni kitaplarla değiştirsin eskilerini.
Spor yapsın, özellikle takım sporları.


















Daha birçok şey sıralanabilir ama özetlemek gerekirse;
Onu mutlu olmasını sağlayın, onu değerli hissettirin, birlikte içten, kaliteli, faydalı aktiviteler yapın, onu yüreklendirin, destekleyin, sevin, öpün, sarılın, gülün, eğlenin, konuşun, düşünün...
Çocuğunuzu mutlu edin, o da sizi başarılarıyla mutlu edecektir!!!