İsim:

Email: *

Mesaj: *

İsim:

Email: *

Mesaj: *

26 Aralık 2013 Perşembe

Ağlama Krizleri ! 2 Yaş Sendromuna Yaklaşırken..

Bu konuda söylenen, bilinen ne çok şey var ama uygulayanların sayısı ne kadar merak ediyorum.
Sanırım biz daha yolun başındayız ve biraz acemiyiz.

Melis doğduğundan beri sürekli ağlayan, geceleri ağlama krizlerine giren bir bebek değildi, bu sendromları çok yaşamamıştık.

Ancak son dönemlerde ne yapacağımızı bilemez durumlar yaşıyoruz. Bildiğiniz gibi bu minik kuzucukların durumu hergün değişiklik gösteriyor, bir gün çok uyumlu, huzurlu bir çocukken, diğer gün bir anda yemek yemeyen, mızmız biri olabiliyor. Bebeğiniz olmadan da çevreden dolayı biliriz ya, çocuklar ağlayarak istediğini yaptırır, her ağladığında istediğini yapmamak, inatlaşmamak gerekir, onun daha minik bir kuzu olduğunu unutmamak gerekir, bunu söylüyorum çünkü bazen sanki karşınızda olgun ve söylediklerinizi anlayabilecek biri varmış gibi konuşurken bulabiliyoruz kendimizi. Kendimden yola çıkarsam bu duruma alışmam zaman aldı, açıkcası başedebilme yöntemlerini biliyorum ama bazen uygulayamıyorum.

Son dönemlerde istediği olmadığı zaman kendini bulunduğu yere atıveren, ağlayan, hırçınlaşan bir Melis var karşımızda. Sorguladığım oluyor kimi zaman, bizde mi sorun var, acaba biz mi onu hırçın yaptık diye ama düşünüyorum; olabildiğince bu tepkilerine konuşarak, sesimizi çok yükseltmeden karşılık vermeye çalışıyoruz. Çok sık hayır dedirttiği zamanlar olabiliyor tabi.. Her çocuk çok farklı, bu konularda net konuşmak mümkün değil. 2 yaş sendromuna erken mi adım atıyoruz dersiniz : )

Bu konuda uygulayıp, işe yaradığına emin olduğum şey, ağlama krizine giren bebeğin ilgisini dağıtmak, farklı bir yöne çevirmek, anında değişiveriyorlar: )

Bazen bir süre ilgilenmemek de işe yarıyor. Mesela, geçenlerde istediği birşey olmayınca kendini yerlere atan Melis ile hiç ilgilenmedik, kendimi nasıl tuttum inanamıyorum, anlık sabır gerekiyor. Sonrasında ilgilenmediğimizi farkedince yanımıza gelip bize bakarak iyice tepki vermeye başladı, yine ilgilenmedik, ve sustu. O günden beri gerçekten kendini yerlere atma sıklığı değişti : )

Birine birşeyi vermesini istediğimizde, gidip yüzüne fırlatıyor bazen: ) Ya da durduk yere çat diye bir şaplak yiyebiliyorsunuz yüzünüze. Halbuki bunları bizden mi gördü, hayır, hatta kimseden de görmedi ama yadırgamamak lazımmış demek, böyle başına geliveriyormuş insanın.

Normalde eline almadığı, ilgilenmediği oyuncaklarıyla başka biri ilgilenince nasıl hırçınlaşıyor, şaşırıyoruz, hani çocuklar bir arada paylaşmayı öğreniyordu ? Ya da bunun için henüz erken mi ?

İnatlaşma konusuna gelince, bu konuda da çok olgun davranamıyorum bazen, onun bu konuda olgun olamayacağını unutabiliyorum.  Aslında bu zamanlarda, inatlaşmasını engellemek yerine, farklı yöne çekmek gerekiyor ilgisini, hemen aklıma bunu getiriyorum : )

Yemek yemekte zorladığı dönemlerde minik savaşlar yaşayabiliyoruz, itiraf edeyim, bazen eşim ya da anneme bana dikkat edin, anlık zarar verebilirim diyorum, o kadar: ) Ama sonra tüm o öfkeniz kaybolup gidiyor, ne ilginç bu minik canavarlar yaa: )

Böyle böyle, kimi zaman agresif, hırçın, kimi zaman sakin, bir şekilde büyüme sinyalleri hepsi, elimizden geldiğince algılarını ve zihinsel gelişimlerine destek olmalıyız. Sonuçta geçici dönemler, bol sabırla karşılamamız gereken..

Dışarıdan bakınca derdik ya, bacak kadar çocuğu susturamadılar ya da çılgınca ağlayan bir çocuğa engel olamayan birini gördüğümüzde anlamazdık. Ben böyleydim yani, eminim çoğunuz aynı şeyleri düşünüyordunuz. O yüzden boşa ahkam kesmemek lazım, bu minik mucizeler gerçekten sizden daha güçlü olabiliyorlar: )

Yine her zaman söylediğim gibi, tüm bunlara rağmen, akşam gittiğinde yüzünü gördüğümde, kokladığımda herşeyi unutturuyor mu, unutturuyor. Gece uyurken sımsıcak sarılmak dünyalara bedel mi, evet. Katlanılır kılan, sabır katan bunun gibi birçok örnek..

Var mı ufak hikayeleriniz bu terrible two yolculuğunda, yön göstereceğini düşündüğünüz ? : )


Sevgiler.

3 yorum:

  1. Merhaba. Yazdıklarınızın hepsini ben de yaşadım. 2 yaş sendromu gerçekten zor geçiyor. Kendini yere atıp bağırmalar, elindekini fırlatmalar (özellikle bundan zor vazgeçirdim) ve tokat atmalar. Ama inan ki siz de biliyorsunuzdur belli bir zaman sonra hepsi yavaş yavaş geçiyor. Tabi ki bu zaman size epey uzun geliyor. Bizlerin tek yapması gereken sadece zor olsa da sabır göstermek. Hatta bu konu ile ilgili doktorumuzun da tavsiyelerini içeren bir makalem var.
    Okumak isterseniz; http://kalemimden-yazilar.blogspot.com/2013/03/cocuk-gelisimi-2-yas-sendromu.html
    Sevgiler ve selamlar..

    YanıtlaSil
  2. merhaba. yazınızda bahsettiğiniz tüm kareler bizim evde de yaşanıyor :(( 19 aylık bir oğlum var. sanırım bizde biraz erken adım attık bu 2 yaş sendromuna. benimde tek yaptığım ilgisini başka yöne çekmek veya hiç ilgilenmiyormuş gibi yapmak tıpkı sizin gibi.bir nebze faydası olsada sonra yine kaldığımız yerden devam:)bizde birde ek olarak baba düşkünlüğü varki sormayın gitsin:) yine de varlıkları herşeye değer:)çok güzel bir paylaşım olmuş. sevgier:)

    YanıtlaSil
  3. @Başak Kırmacı @bonbon atölye
    Yazdıklarınızı okuyunca insan yalnız olmadığını hissedip, güçleniyor sanki: ) Teşekkürler. Makaleyi hemen okuyorum.

    YanıtlaSil