9. ayımızın
bitmesine 3-5 gün kala doktor kontrolümüze gittik. Bu ay doktorumuzla daha
önceki aylarda karar verdiğimiz gibi demir, şeker, idrar, kan tahlillerini
yaptıracaktık. Aslında mini bir check-up oldu diyebilirim. 3 tüp kan aldılar
kuzucuğumdan: ( En az 4 saat aç olması
da gerekiyordu, düşünün halini.. Ben pek dayanıksızım bu konularda, soğukkanlı
olmayı öğrenmeye çalışsam da henüz level atlayamadım.. Sonrasında idrar tahlili
yaptırmamız gerekiyordu ki kız bebeklerde bu ne kadar zor, yaptıranlar bilir.
Melis bizi baya bekletti, haftasonunda bir günümüzün yarısı beklemekle geçti
diyebilirim, işlem tamamlandığındaki sevincimiz tarifsiz: ) Sonrasında
kahvaltı, uyku derken biraz kendine geldi pıtırcık, gün sonunda havanın da
güzel olmasıyle birlikte biz de onu parklar bahçeler derken gezdirerek
keyiflendirmeye çalıştık. Sonuçlarımız temiz çıktı şükür. Demir konusunda
sağlık ocakları ve bazı doktorlar tahlil yapmadan direk demir şurubuna
başlıyor. Ben de süt odasındaki arkadaşlarla da görüşmelerimiz sonucunda
endişeleniyordum, herkes demir desteği kullanıyor, bize neden vermedi doktor
diyerek. Kontrolden birkaç gün öncesinde 1 yaş altı bebeklere çıkan Kızamık
aşısı için sağlık ocağına gittiğimizde ( hastanemiz bu aşıyı satın almamıştı ) ,
hemşire de neden vermedi diyince, buna cevap bulalım dedik. Doktorumuz da
hamileliğinde demir eksikliği yaşayanların bebeklerinde hemen demir takviyesine
başladığını, yaşamayanlarda ise, 9. Ayda test yapıp buna göre verdiğini
belirtti. Aslında bu testler 1 yaşında yapılıyormuş, demir kontrolü için bize
şimdi yaptı. Demir depolarımız ne dolu ne boşmuş, aslında kullanılmasa olur ama
biz riske atmayalım, 1 ay kullanalım dedi. Ayrıca ilacın zorluğundan da
bahsetti, bazı bebeklerde ishal ya da kabızlık ya da kusma gibi etkileri
oluyormuş. Kabızlıkla ilgili geçmişte zor bir dönem yaşadığımız için korkmuyor
değilim. Umarım kuzucuğu çok zorlamaz. Kızamık aşısını da yaptırmayı
düşünmüyordum aslında ama yaygınla ilgili birkaç haber duyunca yaptırdık, malum
tatile de gideceğiz, riske atamazdık.
Artık
yerlerde sürünerek fıldır fıldır heryere yetişiyor durumda pıtırcığım. Ne kadar
hijyenik tutmaya çalışsak da artık takip etmek zorlaşmaya başladı. Çünkü yere
serdiğimiz örtü üzerine yığılı oyuncakları ile uzun vakit geçirmek çok hoşuna
gitmiyor, masaların altı koltukların arkası ona daha cazip geliyor: ) Kumanda,
cep telefonu, bilgisayar görünce gözleri dönüyor, üzerlerine fırlamak istiyor:
) Tüm çocuklar neden bayılıyor bu teknolojik şeylere: ) Her eline aldığını yeme
isteği hala devam ediyor. Bir eşofmanın bağcığı, halının tüyleri, saçlar,
çorapları toplistimiz: ) Çok beğenerek ve seveceğini düşünerek, e malum para
ödeyerek aldığınız oyuncak yerine, mutfaktaki tas tabak, bardak kaşıkla daha
çok mutlu olmasına gülüyoruz tabi. Uzanarak masanın üzerindeki örtüyü çekmesi
ya da yürüteçle giderken duvar ünitesindeki bir eşyayı devirmesiyle mutlu
olacağım hiç aklıma gelmezdi. Sanırım başkası ya da başka bir çocuk yapsa
gözlerimden alev çıkardı ama inanın umrumda değil. İlerde de bu şekilde düşünür
müyüm bilmiyorum ama öğrenme sürecinde eve zarar bile verse, bunları görmekten
mutluluk duyuyorum ben, psikopatça değil di mi ? : )
Tepkilerini
daha net belli ediyor, sevincini, sıkıntısını.. Alkışlıyor, kahkahalarımız hep
coşkulu, kucağıma gelmek istediğini gösterebiliyor, birşeyi ondan
sakladığımızda artık kanmıyor : ) Her geçen gün daha yemelik, ısırılmalık
oluyor. Sevmekten, hırpalamaktan bi yerine zarar vereceğim diye korkuyorum
bazen: )
Yemek
konusundaki bu ay farklılığımız balıktı, ya sevmezse derken şimdilik sorun
yaşamıyoruz. Zaman zaman çorba şeklinde de yapıyoruz, seviyor oburukcuğum.
Derdimiz kahvaltı ile, karışım şeklinde yemeyi sevmiyor hala, ama bizimle
masada olup, ayrı ayrı yemeyi seviyor, hemen büyüttü kendini. Onca çeşit suluk
aldım, bardakla içmeyi tercih etti. Pütürlü yemeye nasıl alıştıracağız dedim,
en baştan pütürlü verdik, öyle yedi.
Üst dişimiz
de kendini gösterdi, artık daha sağlam ısırıyor: )
Eve
bıraktığım sütleri birkaç haftadır biberonla içmek istemiyor, daha doğrusu
biberon haricinde bardak, kaşık, suluk gibi herşeyle denedik, reddediyor.
Emmeyi bırakmış değil çok şükür ama ben işteyken içmesi geren sütleri içmiyor
maalesef. İlk başta çok canım sıkılmıştı ama doktorumuzla da konuşunca biraz
rahatladım. Yani artık büyüdü, emmeyi de bırakmadığına göre sorun yok demişti,
muhallebi yaparak, kahvaltısına katarak almasını sağlayabilirsiniz demişti, bu
şekilde de denemeler yapıyoruz bakalım. O yüzden epeyce süt stoğu yaptım ve gün
içindeki süt sağma işlemini 3’ten 2’ye indirdim. Belki geçici bir süreçtir..
Umarım..
Gece
uykularıyla yine dertliyiz, dışarıda çok vakit geçirip, gelince duş aldırıp
uyutunca daha iyi uyuyabiliyor, yine aralarda uyanarak. Ama normalde bu şekilde
değil. Bizimle uyurken daha mutlu. Uyku konusunda disiplini sağlayamayacağım
sanırım.. Ağlatmadan bunu düzene sokmanın yolu yok mu : ( Gece çaylarını deneyeniniz
var mı, Milupa’nın mesela. Doktorumuz bu konuda çok katı olmadığını söylemişti,
her zaman olmasa da bazı akşamlar verebilirsiniz dedi, ben de aynı fikirdeyim
ama henüz denemedim. Sonuçta ne zararı olabilir ki..
Çok önceden
aldığım ya da hediye gelen, kimbilir ne zaman giyer dediğim kıyafetleri giyiyor
artık : )
Küçük gelen
eşyalarımızı kaldırdık, bir kere giyilen ya da hiç giyilmeyen ne çok şey var.
Yaz sezonu açıldı, elbiseler, şortlar, t-shirtleri görünce çıldırdımm, hemen
giysin istiyorum, hemen alayım, ama
engelledim tabii ki kendimi..
Gece düzenli
uyuyamıyorsunuz, bazı geceler defalarca kalkıyorsunuz.. Onun uyuduğu zamanlarda
ancak evdeki işlerinize zaman ayırabiliyorsunuz ki yetmiyor.. Erkenden kalkıp,
şirkete koşturuyorsunuz, bazen yoğunluk, bazen stress.. Servise biniyorsunuz
kafanız bir ton, uyku bastırmış.. Ama evde sizi bekleyen minik bir can var,
yine koşturmaca var.. Kapıdan girdiğiniz an bitiyor herşey, nasıl biter
demeyin, gerçekten bitiyor.. Süt iznimi Cuma günleri kullanıyorum, bitmesine 3
ay kaldı ne yazık ki.. Bu gün aşk günümüz resmen, sabah yatakta keyif
yapıyoruz, oyun oynuyoruz, bütün şımarıklıkları yapma hakkı var o gün: ) Hava
güzelse dışarda vakit geçiriyoruz, sitedeki arkadaşların da bebekleri olunca,
yaz keyifli geçecek şimdiden belli..
Minik
mucizeleriniz, içinizi hep kıpır kıpır yapsınnnn !
maaşallah, ne tatlı bir pıtırcık olmuş :) bende vermedim demir ilacı, daha doğrusu denedim ama pek hoşlanmadığı için ısrar etmedim.Çok şükür sorun da yaşamadık.
YanıtlaSilbenimde 9 aylık bi oğlum var,9 aylık kontrolünde kaç kilo olmuş bebeğiniz!
YanıtlaSil@emreyle hayat ; çok teşekkür ederim:) biz de bir ay kullanacağız bakalım, sorun yaşarsak keseceğiz demişti doktor, bakalım..
YanıtlaSil@hande allah bağışlasın: ) 9.300 civarıydı, boyu ise 70 civarıydı. sizin ?
YanıtlaSilCnm ne guzel ozetlemissin,ne de guzel buyuyor,cok garip evde en onemsedigin seyi onlar devirince oyle bakakaliyosun. Hosumuza gidiyor oncelik iste:) kahvaltida yemekte herseyi kendi yemek istiyor,ben hic karistirmiyorum herseyi tek tek veriyorum,zeytin koyuyorum tabagina dilimleyip onu yerken ben digerlerini veriyorum,onun cok hosuna gidiyor mesela,cay ben hic icirmedim gece muhallebileri falan,zaten tesebbusum oldu ama ama hic yemedi hicbirini,sadece anne sutu geceleri.demiri bende hic vermedim,cunku hamileligimde demir ilaci kullanmadim bile,o yuzden en iyisi,,takipteyim,cok opuyoruz
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim yorum ve paylaşımlarınaa.
YanıtlaSilBen de ayrı ayrı veriyorum arada, evet böyle daha çok seviyorlar, akşam yemeklerinde masada olmayı filan:) Çay olarak kendim kaynatıyorum sabahları kahvaltısına ya da çok nadir akşamları, melisa ve ıhlamur. Demir ilacına ise şart değil dedi doktor ama 1 ay verin dedi, bilemedim napsam, bakayım bir yan etkisi olursa keseceğim. Ben de hamileyken elevit dışında hiçbirşey kullanmamıştım.
Biz de sizi öperizzz!