İsim:

Email: *

Mesaj: *

İsim:

Email: *

Mesaj: *

30 Nisan 2013 Salı

10. Ay


Kuzucuğumuzun son durumunu özetleyeyim önce sizlere; hala 3 dişimiz var, 4.sü de yolda belli.. “Gel gel” lerimiz, el sallamalarımız, bolca alkışlarımız var: ) Bizim yardımımızla sıralamalarımız, istediğine ulaşamadığında çıldırmalarımız, taklitlerimiz, yataktan kalkmaya çalışıp, ayakta dikilmek istemelerimiz var: ) Televizyon kumandası, telefon, bulaşık makinası sevdamız, özellikle alt dolap ve örtüleri karıştırma aşkımız tam gaz devam etmekte. Oyuncaklar yerine, tas-tabak-hışırtı çıkaran herşey, püsküllü şeyler (eşofman bağcığı, bir kıyafetin sarkan bişeysi gibi), düğmeler öncelikli dikkatini çeken şeylerin baş sıralarında yer alıyor: ) Sever diye aldığımız oyuncak et bebekleri hiç sevmiyor. Herşeyi iki parmağı ile kibar kibar tutup, bizi çok güldürüyor. Kendini çat diye geri atmalarımız ve sebepsiz çığlıklarımız bu ayın top listinde: )

Bol bol dışarı çıkmaya, parklara gitmeye başladık. Park maceralarımız olur artık yakında, çünkü salıncaktan kendisini alınca sinirlenip, ağlıyor. Tam yemelik kıvamda: ) Sanki hep salıncağa binermiş, tanıdığı birşeymiş gibi hareket ediyor. Dışarıda olduğumuz sürede, bebek arabasında vakit geçirmeyi çok sevmiyor artık.. Oto koltuğunu da sevmedi, ne yapıcaz diye düşünürken, durumu kabullendi sanırım, genelde sorun çıkarmıyor. Mızıldanınca hemen müziklerini açıveriyoruz, gülmeye başlıyor zaten.  Müzik açıp, kucağımda oynamaya başladığımızdaki çığlıkları ve keyfini görmeniz lazım, kapatınca sinirleniyor hemen: )

Haftasonları genelde dışardayız, havanın güzelleştiği tam da bu zamanlarda pıtırcığı 23 Nisan şerefine: ) Maşukiyeye götürdük, inanılmaz güzel bir gündü, hem huzursuzluk yapmadı, hem keyifli bir yemek yemiş olduk, ona da tabii ki balık yedirmiş olduk: ) Tam anlamıyla huzurlu bir gündü..

Malum yaz geliyor ve yazlık kıyafet alışverişine başlıyorum yavaştan. Çok terlemeye başladı çünkü. Ayrıca komik olabilir ama bebeklerinize çorap giydiriyor musunuz yatarken: ) Eşim ısrarla giydirme derken, ben dayanamayıp ince bir çorap giydiriyorum. Üzerini hiç örtmüyor, yüzüstü uyumaya çalışıyor, yan dönüyor derken o kadar hareketli ki uykusunda, ayaklarına özellikle birşey örttüğümüzde uyanıyor ve atmaya çalışıyor, bu yüzden üşür diye düşünüyorum. Evin ısısı 24’ten aşağıda değil gerçi ama bilemedim, yakında sıcaklardan giydirmeyeceğiz zaten nasılsa..

Bu ay ilk hastalığımızı yaşadık, yani bu zamana kadar burun akıntısı ve hafif soğuk algınlığı dışında birşey yaşamamıştık, dişleri çıktığında bile ateşlenmemişti. Ateşlenirse ne yaparız diye hep bir korku vardı içimde, yüzyüze geldik maalesef. Gece bir anda huzursuzlanıp, aralıksız ağlamaya, hiçbirşekilde sakinleşmemeye başladı, ateşlendi ve iyi ki sabahı beklemeden hastaneye gittik. Çok zordu bizim için.. Öksürürken göğsü içeri çöküyordu resmen.. Ses tellerinde nodüller oluşmuş, bir şekilde mikrop bulaşmış, ciğerlerine inmemiş şükür ama nefes alması güçleşmesin diye önce soğuk hava verdiler yumuşatmak için, sonrasında buharlı hava verdiler ama Melis ağlaya ağlaya mahvoldu bu süreçte. Biraz iyileşip, sesi düzelmeden hastaneden çıkarmadılar bizi, dinlendi, uyudu, yeniden hava verdiler, iğne yaptılar derken sabaha karşı çıktık hastaneden. Eve geldiğimizde hırıltısı epeyce düzelmişti, birkaç güne de toparlandı. Anlatması basit ve daha kötü hastalıklarla sürekli uğraşanlar vardır belki ama herkesin yaşadığı kendine ağır ve herkesin hisleri bambaşka işte... Her zaman en iyi şekilde baksak, hatta hasta olmasın diye sürekli dışarı çıkarsak da, bir şekilde bir yerden kapıyorlar.

Haftaiçi bıraktığım sütleri hala içmiyor, eskisi kadar dert etmiyorum bu durumu. Ara ara yine değişik yöntemlerle ( biberon, bardak, kaşık vs. ) denemeye devam etse de annem, başarılı olamadık, kabul etmiyor. Biz de bir şekilde muhallebi yaparak vermeye çalışıyoruz, bu şekilde de aynı vitamini almış olmuyor tabi ancak başka seçeneğimiz kalmadı.

Yemeklerimizi az yağlı-salçalı ve tuzsuz yapıyor, ona da veriyoruz. Artık köfte de yemeye başladı. Hatta makarna haşlayıp veriyoruz, kendisi yiyebiliyor.

Bu ay yine İpek Hn.ın Çiftliği’nden tarhana, el yapımı bebe bisküvisi aldık. Ayrıca kabak, taze fasülye, brokoli, pazı, patates, bulgur, fidan pırasa ve fidan kereviz içeren kendi suyu ile kaynatılmış sebze mamaları ve elma, armut, havuç, pirinç, pekmezle yapılan meyve püreleri sipariş ettik, minik kavanozlarda ulaştı bize. Özellikle dışarıda olduğumuz zamanlarda kullanıyoruz, Melis de sevdi.

Tatil hazırlıklarına başlamasak da tarih olarak netleşmiş durumda. Yakın arkadaşlarımızla iki aile olarak gideceğiz bir aksilik çıkmazsa. Keyifli geçer diye umuyoruz. Çocukla tatil için önerilerinizi bekliyoruuuuuuz !

Uyku sorunumuzda herhangi bir değişiklik yok, yarı uykulu yarı uykusuz geceleri, yatağımızın %80’ine hakim olan mis kokulumuzla geçirmeye alıştık biz. Sürekli uyandığı için odasına geçirmeye teşebbüs etmedik henüz.

Doktor kontrolümüze 15 gün daha var, daha uzun aralıklarla gidiyoruz artık. Yeme-içme konuları dışında direk gelişimine ait kontroller ve konuşmalarla geçen muayeneler olacak artık. Kuzucuk büyüyor, yaşımıza az kaldı, her ne kadar inanamasak da.. 








3 yorum:

  1. Abla bebeğin çok tatlı ALLAH(C.C) bağışlasın

    YanıtlaSil
  2. Maşallah çok tatlı.Zaman nasılda geçiyor,hızla büyüyorlar yakında yürümesi,yaş günü derken biraz daha büyümüş olacak.Allah saglık ve sıhatle mutlu bır ömür versin inşallah.

    YanıtlaSil
  3. canım yazdıklarını büyük bir özenle okudum ve bir kaç yerinde kendi kuzucuğumu okuyorum sandım :) sütünü tek içmiyorsa cici bebeyle ver ben öyle yapıyorum ve çok severek yiyor. hem cici bebe bağırsaklarını düzenliyor hem de senin sütünü daha net alabiliyor. dene belki senin kuzun da sever. ben de en çok dışardayken ne yedireceğim konusunda sıkıntı yaşıyorum.

    YanıtlaSil