İsim:

Email: *

Mesaj: *

İsim:

Email: *

Mesaj: *

25 Nisan 2012 Çarşamba

28. Hafta


28. Hafta


Henüz gelmeden deli gibi sevilen, sarılan, koklanan Melis’imizin oda takımı bu haftasonu geldiii :) Önceden de bahsettiğim gibi Mutlu Bebe isimli bir mağazadan satın almıştık, çok dolaşmadan.. Söyledikleri tarihte teslim ettiler, baya temiz çalıştılar, kısaca memnun kaldık ve beğendik. Maalesef bahar virüsünden kurtulamadığım için o gün, hiç iyi hissetmediğim bir gündü, dolayısıyle yorucu oldu benim için epeyce. İyi ki annecimmm ve benim gözümde hala minik olan :) ancak ablacığına yardım edecek kadar büyümüş olan kuzenim Nagişciiim de vardı, onların desteğiyle günü atlattık, evi biraz düzenledik, mobilyaları ve odayı pırıl pırıl yaptılar, havalanması için kapısını kapattık, artık eşyaların yıkanması ve yerleşmesi konusu kaldı.. Annecim mis yemekler yaptı, tecrübesiyle bir türlü sığamadığımız koca evimize biraz el atıp düzene soktu:) Canım benim o yaa, kendi işlerine zor yetişirken, önceliği hep biziz, ne kadar yorulsa da sesi çıkmaz minik annecimin.. Her gittiğimde elinde Melis için yaptığı ya da aldığı yeni birşey görüyorum, hatta dalga geçiyoruz, hepsini bohçalayıp kurdelelerle süsle de konvoyla almaya gelelim diye:)

Yorgun bir gün sonrası, ertesi gün yattım tabi, bol c vitamini ve bitki çayları en yakın dostumdu yine.. 23 Nisan’ın tatil olması sebebiyle,  +1 bonuslu haftasonunun son gününü de Tuğba’lar ile geçirdik, hava süperdi, Ali Sarp’ın da yüzünden bal damlıyordu balll :) Ama öpemedim ki neye yarar, bulaşır diye, arada sıkıştırdım biraz ;) Dönüşte aldıklarımızın üzerinden geçtik, eksik neler var, neler almalıyım diye bir kritik yaptık :) Son hamile kalmanın avantajlarından biri, ne güzel herkes deneyimlerini paylaşıyor;)

Havalar da ısınmaya başladı, sıcağa karşı dayanamaz durumdaydım son 2 gündür, halbuki daha yeni yeni güneş yüzü görüyoruz, en baştan böyle ise ilerleyen zamanlar nasıl geçecek bakalım, güzel haftasonu sonrası ilk iş günüm hem sıcak basması, hem mide bulantısı sebebiyle çok iç açıcı geçmedi, bu konuyla ilgili aslında çoğunu bildiğimiz faydalı maddelerin yer aldığı bir yazıya rastladım, paylaşacağım..

Ayrıca bu hafta diş-ağız bakımıyla ilgili de birşeyler izledim ve bilmediğim birşey varmış, mide bulantısı sonucu kustuktan sonra hemen dişler fırçalanmamalıymış, çünkü mide asidi, fırçalamanın da etkisiyle dişlerde aşınma yapıyormuş, ancak 1 saat sonra fırçalanabilirmiş.. Ben ki her defasında çılgınlar gibi fırçalıyordum dişlerimi, şükürler olsun ki, dişlerimle ilgili bir şikayetim yok şu an, umarım kalsiyumu yeterli almışımdır da, doğum sonrası da diş kaybı yaşamam.. Fosfor ve kalsiyum içeren ürünler son aylarda fazla tüketilmeliymiş ki özellikle sütL içmeyi başaramadığım, yerine sık olmasa da yoğurt ve peyniri tercih ettiğim şey.. Zorla da olsa içmem lazım. Son aylar Omega açısından da önemli biliyorsunuz ki, bu yüzden balık-ceviz gibi yiyecekleri de sıklaştırıyoruz..

Doğumla ilgili garip garip videoları asla izlemedim, izlemeyi de düşünmüyorum ama dikkatimi çeken doğum hikayelerini ve doktorların doğum şekilleri ile ilgili paylaştığı yazıları okuyorum. Bu hafta da güzel bir yazıya rastladım, bloğuma eklemek için bulamadığımdan aklımda kalanları ve fikirlerimi destekleyenleri paylaşmak isterim. Doktorun konferansa, tatile gidecek olması, bebeğin kilolu olması, doğum korkusu gibi sebeplerin normal doğumun başlamasına engel olmadığından bahsediyordu ve bebek ne zaman isterse o zaman gelmeli, saygı gösterilmeli diyordu.. Ne kadar doğru, gerçek ve özel aslında değil mi.. Her ne kadar normal doğum istesem de, düşününce korkup “yok yok yapamam” diyor ve düşünmekten vazgeçiyorum her defasında. Benimki korku da değil galiba, bilmediğin bir zamanda bilmediğin, daha önceden hissetmediklerini hissedecek olma endişesi, adı korku mudur bilmiyorum tabi ama çok kolay geçecekken sırf korkuyorum diye ameliyat olmak istemem. Şaşırırdım normal doğum anını, o acıyı hissederek bebeğini görmek isteyenlere, sanırım aynı istek oluştu bende:) Bebek doğmaya hazır olduğunda akciğerleri de nefes almaya hazır hale gelirmiş ve akciğerleri bir sıvı salgılarmış, anne beynindeki hormonlar da doğumu başlatırmış bu süreç sonucu.. Anne – bebek arası bağın hemen oluşmasında çok önemliymiş, hani bu sezeryan ile doğumda oluşmuyor mu demek, tabii ki hayır’dır cevabı ama çok isterim normal doğumu yapabilmek ve sonrasında çok kolay geçti diye buralarda yazabilmek:) Bakalım nasıl ilerleyecek, ne gösterip, yaşatacak zaman..

Dualarınızı beklerim ;)

Bu hafta takibi de ne karışık değil mi, ya da ben henüz kafamda oturtamadım, 28 haftayı aya dönüştürünce 7 ay oluyor (28/4) ama muhtemel doğum tarihine göre hesaplayınca sanki son tarih 10. aya denk geliyor, e etrafa hafta olarak söleyince kaç aylık olduğunu anlamıyor, aylık söleyince de aslında fazla söylemiş oluyorsunuz.. Baya bi karıştırmışım değil mi: ) En iyisi fazla kurcalamayayım...


3 yorum:

  1. Allah tamamını erdirsin .saglıklı mutlu doğum nasip etsin :) blogunuza bugün denk geldim çok sıcak geldi ve yorum yazmadan geçemedimm:)
    mutluu huzurlu hamileliklerr diliyorumm :)

    YanıtlaSil
  2. Çooook teşekkür ederim güzel dileklerinize, inşallah:)

    YanıtlaSil