30. Hafta
Hep sağ yanımda kıpraşan kızımız meğer yoluna girmiş bile, yani kafası dönmüş aşağı ve 1.432 olmuş
kilosu, sağ tarafımda ise bacakları gövdesi varmışşş.. Yine yüzünü göstermedi
bize, gerçi umudumuz da yoktu, artık büyüdüğü ve bütün olarak göremediğimizden,
yine de uğraştı epeyce Tansu Bey ancak maalesef sonuç alamadık:) Tahlillerim temiz
çıktı, ekstra bir vitamin desteği almama gerek yokmuş, buna sevindim, çünkü
acaba kansız olabilir miyim vs. gibi
kuruntularım vardı.. Kısacası herşey normal ve yolunda, hatta doktorumuz normal
doğum için motive misin diye bile sordu, gerçi zamanı gelince konuşacağız ama
ben de bu yönde istekli olduğumu ancak yine de korktuğumu söyledim, çünkü
bilmiyorum hazır mıyım değil miyim.. Tansu Bey’in bu zamanı gelmeyen konulardan
bahsetmemesi ve sizi boşa strese sokmadan, aslında arada psikolojik desteğini
de çok seviyorum.. Hangi durumda alarma geçmeliyiz diye sorduğumda da,
anlaşılan sen yalancı sancılardan çok geleceksin buraya dedi:), fazla detaya girince
ben. Ya geç kalırsak, aramamız gereken
zamanda aramazsak ya da tam tersi boşu boşuna hastaneye koşmayalım soruları olmuştur
sanırım herkesin aklında, ben de bunlara cevap aradım aslında:)
Muayene sonrası hastanenin kadın doğum katını gezdik, normal
doğum olursa ve eğer istersen, ayrıca o günkü hastane şartları da uygunsa,
odanda doğum yapabiliyormuşsun:) Ne ilginç değil miii, odaların ışıklandırma sistemi buna göre düzenlenmiş,
normal doğum yatağı varmış bu odalarda. Ama bi garip geldi bana, düşünsenize
sesiniz filan çok çıkarsa hani, diğer odada bekleyenler duyacak vs..Ortam buna
göre ayarlanıyordur muhakkak .. Sezeryan ise zaten ameliyathanede oluyormuş
doğal olarak. Odalar gayet düzenli, geniş ve güzel.. Sonuçta hayırlı zamanda,
hayırlı doğum şekli ile ve sağlıklı dünyaya gelsin de Melis’imiz, kalan
detaylar önemsiz..
Hastaneden çıkınca yüzümüzde güller açıyordu yine,
yaşayanlar bilir bu hissi mutlaka ama insan sağlıklı olduğunu, herşeyin yolunda
gittiğini duyunca hiçbirşey keyfini kaçıramıyor sanki, korkular, endişeler
geride kalıyor ve günün en mutlu insanı olarak hissediyorsunuz kendinizi.. Bu
huzurla kendimizi attık dışarı, hava da süperdi, gezdik epeyce..
Haftanın son gününde ise, enerjik annecim ve Nagehan’ım
bizdelerdi, Melis’in dolapları silindi yine birkaç kez, sonrasında ütüler,
yemekler derken çok yardımları oldu bana. Annemin özene özene hazırlattığı dolap
örtüleri hazır olunca:)!
artık kıyafetleri yıkayıp, ütüleyip, yerleştirmek kalacak. Gelecek ay da Melis’in
banyo malzemeleri, beşiği, odasının tül ve halısı gibi eksikleri de halledince,
fazla birşey kalmıyor aslında. Geriye detaylı bir bahar temizliği ve kendimi
hazırlamak kalacak. Umarım bundan sonra herşey yolunda gider ve rahat rahat
yetişir..
Bu hafta Kayra’nın mevlütü ve akşamında da diş buğdayı vardı:) Pek yakışıklı olmuştu,
herşey çok güzeldi, özellikle İlknur’un yaptığı pasta! Aştı kendini hünerli
arkadaşım, bizim için de oda lambası yapmışşş, çok sevimli ve pırıl pırıl,
ellerine sağlık kuzucuk;) Kayra ile güzel bir fotomuzu da ekledim:)
2 hafta sonra çalışabilir raporumu da almam gerekecek, sonrası
su gibi geçer sanırım, Haziran ortası gibi izne çıkmış olacağım inş. İzne
çıktığımda yapılacak çok iş kalmasın istiyorum, ufak detaylar haricinde.
Kendime vakit ayırmak istiyorum, aslında kendini dinler insan, nasıl bekler son
günler evdeyken, bir uğraşı olmalı düşüncesindeydim ama o döneme kadar epeyce
yorulmuş, ağırlaşmış olacağım, e hava sıcak da olacak, en güzeli enerjim olursa
gezmek, olmazsa evde dinlenmek:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder